"الهائلة من" - Translation from Arabic to Turkish

    • büyük
        
    Bu büyük kaynak havuzu ve bu örgütsel kapasite ile bağlantı kurabiliriz. TED يمكننا أن نستفيد من هذه البركة الهائلة من المصادر ومن هذه القدرة التنظيمية
    Hatta pek şaşırtıcı olmayan bir şekilde, bu yeni güç modelleri ortaya çıktıkça eski gücün de büyük bir şiddetle buna karşı koyduğuna şahit oluyoruz. TED في الواقع، وليس مفاجأة، كما أن العديد من أمثلة القوة الحديثة هذه تحقق الانتشار الواسع، ما ترونه هو تلك المقاومة الهائلة من قوى القوة القديمة.
    İklim değişikliği ise dünyadaki en yoksul insanlar dahil olmak üzere küresel ailemizin büyük bir kısmına karşı varoluşsal bir tehdit oluşturuyor. TED ويمثل التغير المناخي تهديد وجودي للأجزاء الهائلة من أسرتنا العالمية، ومنها بعض الفقراء على وجه الأرض.
    Yıldızların tayfında büyük miktarda oksijen ve diğer elementler gördüm ve iki hafta uyuyamadım. TED ثم لم أستطع النوم لمدة اسبوعين عندما شاهدت الكمية الهائلة من غاز الأوكسجين وبقية العناصر داخل أطياف النجوم
    Tarım alanlarının ekimi, hasadı ve mahsulün uzak mesafelere taşınması için çok büyük miktarda mazota ihtiyaç var. Open Subtitles كميات كبيرة من وقود الديزل تستعمل في الزِراعة والحصاد وبعد ذلك نقل تلك الكميات الهائلة من الحصاد
    Bence sen bizim arazimizden çok, üzerinden geçen ve büyük bir enerji sağlayabilecek olan rüzgârla ilgileniyorsun. Open Subtitles أعتقد أنّك أقلّ إهتماماً بأرضنا مِن الكمّيات الهائلة من الرياح الغنيّة بالطاقة التي تمرّ مِن خلالها.
    Bu büyük miktardaki madde birikimleri evrenin her yerinde bulunabilir. Open Subtitles هذه التراكمات الهائلة من المسائل يمكن العثور عليها بجميع أنحاء الكون
    Bu büyük sayıdaki masraflara rağmen, belediye kıçınıza tekmeyi koymamı söylemedi. Open Subtitles و على الرغم من الكمية الهائلة من صعوبات مالية المدعي العام للمدينة سيقاضيكما
    diye soruluyor ama sanıyorum ziyaretçi rakamları bu düşünceyi sertçe reddediyor. Yani, yanlış anlamayın, büyük bir Web destekçisiyim. TED أعتقد أن هذه الأعداد الهائلة من الزوار تمثل رفضاً صارخاً لهذه الفكرة. لكن أتمنى أن لا يتم فهمي بشكل خاطئ أنا من المؤيدين الكبار للانترنت.
    Bir çok insan der ki bir insanın bu kadar büyük hacimdeki şirketler grubunu bir kaç insanı sırtından bıçaklamadan oluşturması ve yürütmesi imkansız.bazı çirkin işler yapmak falan. TED الكثير من الناس سوف يقولون أنه مستحيل أن يجمع شخص هذه التوليفة الهائلة من الأعمال من غير أن يطعن مجموعة قليلة من الناس فى ظهورهم و ايضا القيام ببعض الأمور القبيحة.
    Teorik olarak, ortaya çıkacak patlama zincirleme tepkime oluşturarak çevrime giren galaksiden büyük miktarda enerjiyi geçide yönlendirerek onu yok edecek. Open Subtitles وينبغي ان النتيجة عن الانفجار ، من الناحية النظريه ، وخلق سلسلة من ردود الفعل وسوف تستخدم أساسآ في الكميات الهائلة من الطاقة ويجري توجيهُها إلى البوابة من الأتصال المجرة , لتدميرُها
    Bizim için bunu gerçekten görebilmek bu muazzam yıkıcı gücü gerçekten görebilmek bir tepeden daha büyük olmayan bir nesnenin bunlara sebep olması gerçekten çok ürkütücüydü. Open Subtitles ...رؤيتها بأنفسنا رؤية القوّة التدميرية الهائلة من جسيمٍ لا يناهز حجم تلّ
    Global GSYİH 1950'ye kıyasla 10 kat artmış durumda ve bu artış milyarlarca insanı zenginleştirirken global ekonomi inanılmaz şekilde bölündü. Gelirin zenginlere giden büyük kısmı, bugün global ekonominin sadece %1'ini temsil eder. TED الناتج المحلي العالمي هو أكبر 10 أضعاف من قيمته في عام 1950 وهذه الزيادة قد جلبت الكثير من الرخاء لمليارات الناس، ولكن الاقتصاد العالمي أصبح منقسمًا بطريقة لا تصدق، مع الحصة الهائلة من عائدات الثروة التي تتراكم الآن لدى واحد في المائة من سكان العالم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more