Binaların arkasında 30 kadar birlik var. havan topları var, henüz tank yok. | Open Subtitles | حوالى 30 جندى خلف تلك البنايات مدافع الهاون , لا يوجد تحركات بعد |
Yani bir hendekte hazır öğününüzü yemek veya havan ateşinden kaçmak zorunda değilsiniz. | Open Subtitles | وهذا يعني أنك لا تحتاج إلى الجلوس في خندق والتهرب من قذائف الهاون. |
Ve ben bir piyade deniz askeriydim, makineli silahları ateşlediğiniz ve havan topları fırlattığınız bir yer. | TED | وكنت من مشاة البحرية، حيث تقوم بإطلاق العيارات النارية وإطلاق قذائف الهاون. |
Sanırım havan topu sesleri seni uyutmuyor. | Open Subtitles | ربما صوت قذائف الهاون لم تجعلنا نستطيع النوم |
Mermiler uçtu, Havanlar düştü. | Open Subtitles | الرصاصات التي كانت تحلق ، ومدافع الهاون كانت تسقط. |
Yolumu kesen havan topları var. Henüz piyade göremiyorum. O.P.'yi getirtiyorum, tamam. | Open Subtitles | قذائف الهاون تعبر جبهتي لا مشاة بعد ، سأسحب موقع المراقبة |
Ya da havan toplarıyla da halledebiliriz. | Open Subtitles | أعتقد أننا نحتاج إلى المدفعية أو ربما قذائف الهاون ستفي بالغرض |
Yapmanız gereken havan topları ve topçular sizi farketmeden hızla oraya dalmak. | Open Subtitles | المهم ان تدخلوا الي هناك بسرعه قبل ان يركزوا مدافع الهاون و مدفعيتهم الثقيله عليكم |
havan topları ve topçular, Üzererine mevzilenmeden önce içeri girmelisin | Open Subtitles | قبل ان يركزوا مدافع الهاون و مدفعيتهم الثقيله عليكم |
Evet, gelirken biz de birkaç havan topundan kaçtık. | Open Subtitles | نعم تفادينا بعض قذائف الهاون و نحن قادمون |
havan mermisi yarası efendim. Çok kan kaybetmiş. | Open Subtitles | إنه جرح من قذيفة الهاون سيدي لقد فقد الكثير من الدم |
havan toplarımız yok edildi ve makineli tüfek cephanemiz de kalmadı. | Open Subtitles | قذائف الهاون قد خسرناها، كما نفدت منا ذخائر المدافع الرشاشة |
Bokun sineği cezp etmesi misali, havan mermilerini mıknatıs gibi üzerine çeker. | Open Subtitles | فهو يجذب قذائف الهاون نحوه كما تجذب القاذذورات الذباب |
Sonra içeri girmiş ve havan toplarını ve planlarını görmüş. | Open Subtitles | .. لقد تسللت و ورات قنابل الهاون . وخططهم |
Taktikleri arasında bombalama, cinayet, havan topuyla saldırı adam kaçırma, gasp ve uçak kaçırma vardır. | Open Subtitles | وأساليب هجومهم تشمل التفجيرات والاغتيالات والهجمات بمدافع الهاون ، وعمليات الاختطاف وعمليات الابتزاز ، واختطاف الطائرات |
60. havan, ikinci mangada olmamız gerekiyor. | Open Subtitles | من المفترض أن نكون حاملي قذائف الهاون عيار 60، الفرقة الثانية |
-Pardon yanımda havan topu patladığından beri bazı şeyleri görebiliyorum. | Open Subtitles | آسف، لكن منذ إنفجار قذيفة الهاون بقربي... يمكنني رؤية أشياء. |
havan topu saldırıları durursa ve Ruslar giderse. | Open Subtitles | في حالة إيقاف هجمات الهاون وانسحاب الروس |
16 taşınabilir top, havan topu ve tüfek. | Open Subtitles | ستىة عشر مدفع محمول على عربة وقذائف الهاون والبنادق |
Havanlar, makineli tüfekler ve tabancalar hariç dürbünler, palaskalar, piyade çorapları. | Open Subtitles | بغض النظر عن مدافع الهاون , الرشاشات .... البنادق المسدسات , العدسات , الأحزمة ... |
Onun en ünlü havanı ve tokmağı. | Open Subtitles | و هناك ـ الهاون و المدقة ـ الشهيرين |
Boya pigmentlerine uyumlu hale getirilmesi gerek. | Open Subtitles | أحتاج للتصرف بأستخدام الهاون لوضع الصبغة |