"الهلامية" - Translation from Arabic to Turkish

    • jel
        
    • jöle
        
    • fasulyem
        
    • jelatinimsi
        
    • jöleli
        
    • jöleler
        
    Bunu bir tür jel malzeme ile yapıyoruz, bir kere jel malzemeyi kaldırdıktan sonra TED نقوم بذلك حقيقة باستخدام جل، بحيث تتمكن من رفع المادة الهلامية.
    Ve daha bir sürü farklı şey de var: yastıkların şekli, koyduğumuz jel. TED وهناك اشياء اخرى مختلفة, شكل الوسائد المادة الهلامية التي وضعناها
    Anne, öğle yemeğinde jöle sandviçi yiyebilir miyim? Meyve salatasına ne dersin? Open Subtitles امي , هل استطيع ان احصل على سندوتش من الحبيبات الهلامية للغداء؟
    Hayır, fıstık ezmesi ve jöle aldık ya zaten. Open Subtitles لا، فلا يزال عندنا الزبدة بالفستق و الحلوى الهلامية
    Bana sonsuza kadar kızgın olamazsın fasulyem. Open Subtitles يجب أن تتخطي غضبك نحوي يا حلوتي الهلامية
    Kafatasımdaki bu gülünç jelatinimsi küreler vasıtasıyla. Open Subtitles بهذه الأجرام السماوية الهلامية في جمجمتِي.
    Ben jöleli çörek istedim, çikolatalı değil. Open Subtitles عزيزي, أردت الدونات الهلامية ليست الشوكولاتيه
    Küçük jöleler var. Open Subtitles هناك القليل من الحلوى الهلامية
    Çantada sıvı veya jel var mı? Varsa içeri giremezsin. Open Subtitles لا يمكنك الذهاب هناك بالسوائل والمواد الهلامية.
    Ve vitrous humor’da yani gözünüzün içini dolduran jel gibi sıvıda takılı kaldıkları için yüzen cisimler sizin göz hareketinizle beraber hareket ederler. Gözünüz durunca daha az oynarlar. TED ولأنها عالقة في السائل الزجاجي وهو المادة الهلامية الشبيهة بالجل والتي تملأ العين فإن هذه العوائم تتحرك مع حركة العين وتبدو كأنها ترتد قليلا عندما تتوقف العين
    jel o kadar soğuk mu? Open Subtitles هل المادة الهلامية شديدة البرودة ؟
    Bu jel benzeri doku, "iplikcik" adı verilen kolajen demetleri içerir. Proteinler bu iplikciklerle etkileşime girerek onları kaydırabilir, dokuyu sertleştirebilir veya yumuşatabilir. TED تحتوي هذه الأنسجة الهلامية على مجموعة من الكولاجين، تسمى "الألياف." تتفاعل البروتينات مع هذه الألياف فتتحرك مع بعضها، معطية صلابة للأنسجة، أو تتباعد فتكسبها مرونة.
    Masaya akan şeffaf jel de ne? Open Subtitles ما هذه المادة الهلامية البيضاء التي تتسرب من أسفل المائدة؟ "سيليكون" يا سيد (بالمر)
    Ve jöle içinde yılan balığı ihraç ediyorsunuz. Open Subtitles وهل حقاً تقوم بتصدير الثعابين الهلامية ؟
    Ya da fıstık ezmesi ve jöle. Open Subtitles أو زبدة الفول السوداني و الحلوى الهلامية.
    jöle içkilerini sevdiğini zannediyordum. Open Subtitles حسبت أنك تحبين المشاريب الهلامية.
    Bana fasulyem demenden daha can sıkıcı bir şey daha yok. Open Subtitles حرفياً ما من شيء أكثر ازعاجاً من نعتي بالحلوى الهلامية
    Ve belki de, vanilyalı gofretlerin, muzlu pudinglerin jöleli çöreklerin patates salatasının, dönerin yerini alkol ile değiştirdim. Open Subtitles وربما قمت بالاستعاضة عن الكحول برقائق الشوكولا ورقائق الفانيلا ومخفوق الموز والدونات الدونات الهلامية بالتحديد
    Kremler, jöleler. Open Subtitles كريمات والمواد الهلامية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more