Bu da bir gemi, yolcu gemisi, Hint Okyanusu'nda yol alıyor. | TED | هذه سفينة، على الخطوط الملاحية، التي تعبر المحيط الهندى. |
Günümüzde korsanlık dünya çapında oldukça aktif bir tehdit. Bu Hint Okyanusu'ndan bir örnek. | TED | تشكل القرصنة اليوم تهديدا حيًا جدًا حول العالم. هذا فى المحيط الهندى. |
Her Hintlinin kalbinden geçtiği gibi Hindistan Bayan Hokey Takımı Dünya Şampiyonu oldu. | Open Subtitles | بكونه اصبح بطل العالم فريق الهوكى الهندى سيدات جعل قلب كل هندى يغنى |
Birincisi, kirmizi hat, Britanya'nin Hindistan'a olan orani, kisi basina dusen ortalama gelir de. | TED | 1, الخط الأحمر يوضح، نسبة دخل الشخص البريطانى إلى الهندى فيما يتعلق بنصيب الفرد من الدخل. |
Bir gurkha albayının, aynen Arbuthnot albayı gibi Hintli emir erleri olabilir. | Open Subtitles | فقط الضباط فى الجيش الهندى مثل الكولونيل أربوثنوت لديهم جنود مراسله من الهنود |
Şu kayın ağacı korusuna kızılderili dilinde ne denirmiş biliyor musun? | Open Subtitles | هل سمعت يوماً المعنى الهندى لبستان أشجار الخوخ ؟ |
Ben Hint ordusundaydım, o ise Hindistan'daki İngiliz ordusundaydı. | Open Subtitles | أنا فى الجيش الهندى و هو كان فى الجيش الإنجليزى .. يخدم فى الهند |
Hint Okyanusu'nun hareketli kütlesi gezegenimizin dengesini bozuyor. | Open Subtitles | الكتلة الخضراء المقلقة للمحيط الهندى تزعج ميزان كوكبنا |
Hint Okyanusu'nun kurutulmasıyla dünyadaki karasal alan 91,200,000 km kareye ulaşabilirdi. | Open Subtitles | يتم التصريف ، بالمحيط الهندى سطح الأرض سيزيد . بـ91,200,000 كيلومتر مربع |
Bir kadın büyücülük yüzünden Salem'den kovulmuş... Hint yasalarını çiğnemiş. | Open Subtitles | تحكى عن أمراة تم طردها من المنطقة لانها كانت تمارس السحر الهندى فى منطقة المبانى القديمة |
Bu akşam Kanal 59'da Hint televizyonu. | Open Subtitles | حسناً، الليلة، القناة 59 التلفزيون الهندى |
Albay'ın Hindistan'dan getirdiği eski bir emir eriydi. | Open Subtitles | أعتقد أنك كنت ستقول الجندى المراسله الهندى الخاص بالكولونيل |
Hindistan'ın Ganj'ını getirmeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | بنقاء نهر جانجا الهندى الى الغابات الأسمنتية الأمريكية؟ |
Hintli çocuğu kaçırdığın için mi endişeleniyorsun hâlâ? | Open Subtitles | هل ما زلت قلقا من هروب هذا الصبى الهندى ؟ |
Sri Lanka dan gelen bir Hintli, o da N.R.I. | Open Subtitles | الهندى القادم من سريلانكا يعتبر مغترب. |
Bosna'daki BM Polis Kuvveti'ne komuta etmesine rağmen, Hintli subayın elinde Savaş Suçluları İddianamesi Listesinin bir kopyası veya çalışır halde bir fotokopi makinesi bulunmamaktaydı. | Open Subtitles | و بالرغم من أنه يقود قوات الشرطة التابعة للأمم المتحدة بالبوسنة إلا أن الضابط الهندى فعلاً ليس لديه نسخة من قائمة المطلوبين أو حتى طباعة تعمل |
İzin verirseniz, efendim, postacı adanın bir kızılderili... başına benzediğini söyledi. | Open Subtitles | عفواً يا سيدى ، لقد أخبرنى الملاح أن السبب هو أنها تشبه رأس الهندى |
Kabir Khan, hepimize dürüst Hintliyi gösterdi... | Open Subtitles | لقد اظهر لنا كابير خان كيف يكون الهندى الحق |
Kendi silahı da, Hintlide. | Open Subtitles | سلاحه بحوزة الهندى |
Chi-wai silahını Hintliden geri aldığında, seni ve beni öldürecek. | Open Subtitles | عندما يستعيد (شاى واى) سلاحه من الهندى, سيقتلك و يقتلنى |
Buldum! Sonuncu kızılderiliyi kim öldürdü, biliyorum. - Kim? | Open Subtitles | لقد فهمت ، من الذى أخذ الهندى الأخير |
Lütfen aspirin almama izin verin. Bir Hindistanlı bir Hindistanlı'ya yardım etmeli. | Open Subtitles | رجاء دعني آخذ أسبيرين الهندى يجب ان يساعد اخاه الهندى |