Sen mi, Hollandalı? Yürüyemiyorsun ki. | Open Subtitles | أنت أيها الهولندى أنت لا يمكنك المشى حتى المرحاض |
Hollandalı Schultz'la içki kaçakçılığı yapardı. | Open Subtitles | ذلك الحقير على الشارع الثالث والعشرون غرباً هو هرب مع "شتيلز" الهولندى |
Honk Kong Banka çeki istemiyoruz. Ama Hollanda Çeki. | Open Subtitles | لا اريد شيك على بنك هونج كونج ولكن على على البنك الهولندى |
Ne var ki Hollanda'nın güneyindekiler özgürlüğün keyfine varırken ülkenin geri kalanındakiler, sabırsızlıkla sıranın kendilerine gelmesini bekliyordu. | Open Subtitles | لكن فى الوقت الذى كانت تحتفل ... فيه مدن الجنوب الهولندى أنتظرت باقى مدن البلاد.. بصبر دورها فى التحرير |
Aralarında, en kıdemli on iki Flaman sivil memur da bulunuyordu. | Open Subtitles | وذلك فى حضور 12 شخصية من شخصيات المجتمع المدنى الهولندى |
Eğer onlara bunun bir parçası olduğumuzu gösterebilirsek ve Flamanlar olarak doğru yolda ilerleyebilirsek bu ağacın en güçlü üyesi olabiliriz! | Open Subtitles | ...ويمكننا أن نكون الفرع الأقوى أذا أظهرنا أننا بمثابة جسد هذه الشجرة وأنه يمكن للشعب الهولندى أن يقود المسيرة |
O Hollandalı herifin ifadesini okuyana kadar. | Open Subtitles | حتى قرأتى لشهادة الرجل الهولندى |
Sonra Hollandalı adamın ifadesini okudum. | Open Subtitles | حتى قرأتى لشهادة الرجل الهولندى |
Hollanda peyniri. Sen sevmez misin Hollanda peynirini? | Open Subtitles | ألا تحب الجبن الهولندى ؟ |
Hollanda Bankası'nın başkanı, Rost van Tonningen'di. | Open Subtitles | محافظ البنك المركزى الهولندى (كان (روست فون تونينجون |
Almanların kurulmasına onay verdiği ve vatanseverleri biraraya getirerek kendilerine bağlamak istedikleri Hollanda Birliği adıyla yeni bir parti kuruldu. | Open Subtitles | فاللجنة الألمانية للموافقة على ... الأحزاب السياسية الجديدة كانت رؤيتها أن (الأتحاد الهولندى) وجد لغاية هى ... توحيد الوطنية والولاء تحت سلطة الأحتلال الجديدة |
Paraşütçüler ve panzerler, eskimiş silâhlara sahip barış zamanlarından kalma Flaman ordusunun hakkından geldi. | Open Subtitles | ...(قوات المظلات الألمانية مدعومة بقوات (البانزر تفوقت على جيش حفظ السلام... الهولندى بأسلحتها المتفوقة |
O nedenle müzik dinlemek biliyorum belki bu işbirliği anlamına gelecek ama ona bakacak olursak tüm Flamanlar işbirliği içindeydi. | Open Subtitles | لذلك أنا أعرف أن الأستماع إلى الموسيقى قد يقال عنه نوع من التعاون لكن وقتها سيكون الشعب الهولندى كله قد أرتكب جريمة التعاون مع الأحتلال |
O gece Rotterdam alev alev yandı. Flamanlar başsız kaldı. | Open Subtitles | بحلول المساء، وبينما الحرائق تلتهم مدينة روتردام) كان الشعب الهولندى بلا حكومة) |