ve muhtemelen şu anda çok fazla seks yapmıyor, ama neden prezervatif kullanmak isteyebileceğinizin nüfus içindeki bir hatırlatıcısı. | TED | وهو لايمارس الجنس الان بكثرة على ما يبدو ولكنه تذكير لعامة الشعب لماذا يتوجب عليه ان يستخدم الواقيات الذكرية |
Yani, esasında ticari sekste epey yüksek prezervatif kullanım oranları gerçekleştirebiliyoruz. | TED | لذا وبصورة اساسية يمكننا ان نحقق مستويات مرتفعة في استخدام الواقيات الذكرية خلال الصناعة الجنسية |
Pekala, şimdi şu ekstra büyük prezervatifler ne tarafta? | Open Subtitles | أين يضعون الواقيات الجنسية الكبيرة جداً؟ |
Boklu yerler, kanlı bezler, kullanılmış prezervatifler, inanamazsın. | Open Subtitles | أشياء سيئة ملوثة بالدماء، مع الواقيات الجنسية المستعملة لن تصدقى هذا |
Bütün kondom markalarını, tüm malzemeleri, 102 tane örnek denedim. | Open Subtitles | إختبرت كل نوع من الواقيات الذكرية، كل مادة، 102 نموذج |
prezervatif kullanmıyor musun? | Open Subtitles | هل تستعمل الواقيات الذكرية التـي أعطيتم أياها؟ |
prezervatif alacak mısın? | Open Subtitles | هَلْ أنت مِنْ واجبكَ أَنْ تَشتري الواقيات الجنسيةَ، أيضاً؟ |
Bu arada, sana verdiğim prezervatif var ya? Defolu. Sakın kullanma. | Open Subtitles | بالمناسبة، تلك الواقيات التي أعطيتك إياها، إنها معيوبة، لا تستعملها |
Belki bir kutu prezervatif vardır. | Open Subtitles | ، ربما مجموعة من الواقيات . هذا كل ما في الأمر |
Genelde prezervatif kullanmak isterler zaten. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّهم أرادوا نا لإسْتِعْمال الواقيات الجنسيةِ. |
Dikkatli olun beyler eğer birinizin şansı yaver giderse, sadağımda bir sürü prezervatif var. | Open Subtitles | تقدموا فحسب يا زملاء إذا حالف أحدكم الحظ فلدي درزن من الواقيات الذكرية في كنانتي |
prezervatifler hâla odanızda duruyor, değil mi? | Open Subtitles | ألا يزال بحوزتك الواقيات الجنسية بمكتبك؟ |
Ama sonrasında kendinizi temizleyin. prezervatifler gazete gibidir. | Open Subtitles | و لكن نظفوا أنفسكم بعدها الواقيات مثل الجرائد |
Ve bunlar da kullandığın prezervatifler | Open Subtitles | أنها تذهب مباشرة للرأس وهذه هي الواقيات الذكرية التي استخدمتها |
Bu nedenle de, bağış büroları düşük fiyatlı ya da ücretsiz kondom sağlıyorlar. | TED | وهذا يفسر، بطريقة أو بأخرى، تهافت المنظمات الطوعية لتقديم الواقيات بتكلفة أقل أو بالمجان. |
Ve bu gibi yerlerde kondom satan özel şirketler bunun farkındalar. | TED | والشركات الخاصة المستفيدة من بيع الواقيات في هذه المناطق، لديها دراية تامة بالأمر. |
Ben bardak altlığı almışım meğer! -Sattım! | Open Subtitles | رينوار,يا الهى حصلت على الواقيات |
Sonuçta belli oldu ki, bu bağış bürolarının kondomlar için kullandığı üç mesaj var: korku, finansman ve sadakat. | TED | تبين فيما بعدها بأن هنالك ثلاث كلمات شائعة رسمتها المنظمات المانحة على صناديق الواقيات: الخطر، والتمويل، والصحة. |
Sigara veya prezervatife ait müstehcen logolar yok. Sadece beyaz rengin üzerinde bayraklar. | Open Subtitles | لا شعارات مبتذلة للسجائر أو الواقيات الذكريّة، إنّما راية بيضاء خالية. |
Erkek ve kadın prezervatifleri spermin vajinal boşlukla temasa geçmesini önler. | TED | الواقيات الذكرية والأنثوية تمنع الحيوانات المنوية من الملامسة مع حيّز المهبل. |
prezervatiflerin yanında. İlaç çantasının içinde olabilir. | Open Subtitles | بجانب الواقيات الذكرية قد يكونون في حقيبة الأدوية خاصتي |
Super Viking prezervatif markası üreticisi Viking Tıbbi Ürünler Şirketi, sızıntı yaptığını tespit ettikleri Super Viking prezervatiflerinin toplatılacağını duyurdu. | Open Subtitles | شركة الواقيات الذكريه الصديلانيه صنعت واقيات ممتازه أعلن اليوم عن جلب جميع الواقيات الجنسيه القويه عندما أكتُشفَ السوء في المطاط |