"الوالدان" - Translation from Arabic to Turkish

• ailesi
• aile
• Ebeveynler
• Aileler
• Ebeveynleri
• babası
• babalar
• ve baba
• ebeveyn
• ailenin
• babanın
• Ailelerin
• ebeveynlerin
• ebeveyinler

Evet. Tabiî ki ailesi paniğe kapıldı. Bir saat onlarla uğraştım.
نعم، الوالدان خائفان جداً بالطبع و يجب أن أتحمل هذا لساعة

Sonra ailesi bir yolculuğa çıkıyor ve kızı eve kilitliyorlar.
ثم يذهب الوالدان في رحلة ويبقيان الفتاة محبوسة في المنزل

Çocuğunu kreşe bırakan 37 nolu aile lütfen gelip çocuğunuzu alın.
الوالدان رقم 37 الذين تركوا طفلهم بالحضانة. الرجاء الحضور واستلام الطفل.

Ebeveynler kimi zamanlar çocuğa örnek olduklarını unuturlar.
الوالدان أحياناً ينسون أنهم مثالاً للآخرين

Aileler getiriyor, sonra bebekleri yaşamayınca bu eşyaları almak istemiyorlar ve bırakıp gidiyorlar.
الوالدان ياتون, الطفل لا ينجو فلا يريدون رؤية هذه الاشياء لذا يتركونها خلفهم

Ebeveynleri çocuğa iğne falan yapmadı.
الوالدان لا يتحرشان بولدهما أو يعطونه جرعات

Anne babası ölen çocukların sonu budur.
هذا ما يحدث للعائلات التي يتوفى فيها الوالدان

ailesi, öğretmenin ya adı Moose olan büyük adamla?
الوالدان, المعلم, الفتى الكبير المسمى بالآيل؟

Ama endişelenecek birşey yok çünkü, çocuğun ailesi... adamların arabalarını tespit etmiş.
نعم،نعم،ولكن لاتقلقي لأن الوالدان لديهم وصـف جيد للسيارة

Çocuk kabızdı. Muhtemelen ailesi fazla besledi.
لقد كان الطفل منقبض البطن ربما بالغ الوالدان بجرعة الدواء

Tahmin et kimin ailesi genis bant internet baglatti.
إحزر من هما الوالدان الذين حصلا لتوّهم على إتصال سريع

O anda aile üyeleri neden "Bir avukata danışmak istiyoruz." demez?
لماذا لم يقول الوالدان عند تلك اللحظة: نريد أن نستشير محامي

Ebeveynler genel işlerinden bu kadar izin alamazlar.
ولا يتمكن الوالدان عادة من التغيّب عن العمل لهذه المدة

Bazı vakalarda, Ebeveynler dikkat çekmek için çocuklarını hasta ederler.
في بعض الحالات ، الوالدان يجعلون أبناءهم مرضى من أجل لفت الانتباه

Neden Aileler başkalarının çocuklarına kendilerininkinden daha iyi davranıyor? Sanırım babam onu ne olursa olsun sevdiğimizi düşünüyor.
لماذا يكون الوالدان ألطف مع أطفال الآخرين أكثر من أطفالهم؟

Çocuklarını gerçekten seven Aileler bir takım fedakârlıklar yapıp, onları evde okuturlar.
الوالدان اللذان يحبان أبنائهم بصدق يضحون من اجل تدريسهم في المنزل

Herkesin dediğine göre, Ebeveynleri sevgi dolu sorumluluk sahibi ve korku içindeler.
بجميع المقاييس ، الوالدان محبان مسئولان و هما مرعوبان

Ebeveynleri Andy'nin kaybolduğunu anladıktan biraz sonra çocuk yeniden aramasaydı aramaların tesadüfi olduğunu söyleyebilirdim, ve bu sefer farklı bir mesajı var:
رأيي أن الإتصالات مصادفة بإستثناء أن الفتى إتصل مباشرة بعد أن إكتشف الوالدان أن آندي مفقود و كانت رسالته مختلفة

İnsanın hem annesi hem babası eğlenceli olamaz.
لأنه ليس جيد أن يكون الوالدان كلاهما مرحان

Çünkü bebeklerin ağlamasına sinirlenen anne ve babalar sinirlenip, sallıyorlar.
لا تهزا الطفل في الكثير من الأوقات الوالدان يصبحان محبطين

Ya anne ve baba, çocuğu ihmâl edecek uyuşturucu bağımlılarıysa?
لو كان الوالدان مدمنان ويسيئان معاملته ويهملانه؟

Ne yazık ki ebeveyn ve çocukların tam uyumlu HLA genlerine sahip olma şansları 200'de 1'dir.
لسوء الحظ , هنالك فقط فرصة واحدة لكل 200 فرصة بأن الوالدان و أطفالهما سيكون لديهم تطابق الإتش إل آي

Kaybolan çoğu çocuk genelde ailenin tanıdığı biri tarafından kaçırılır.
لم أشأ إقلاقهما بعد يُختطف معظم الأطفال من قِبل شخص يعرفه الوالدان

Umarım anne babanın biz olduğumuzu yakında anlamaya başlarsın.
اتمنى انك تدرك قريباً , اننا الوالدان هنا

Bitene kadar Ailelerin oraya gelmesi yasak.
أنت تعلم أنه لا يُسمح بتواجد الوالدان هناك إلى أن تنتهي

Ama bu korkunç araba ebeveynlerin karari olmamaliydi.
لكن سيارة بهذه البشاعة كان بسبب قرار غير مشترك بين الوالدان

Biliyorum, ebeveyinler için gençleri büyütmek çok zor.
الآن، أعرف أنّ من الصعب على الوالدان أن يُربّيبا مُراهقة.