Sadece sayılar ve renkler. | Open Subtitles | ولا ارقام بطاقات شخصيه فقط ارقام و الوان |
Çölde nadiren görülen renkler... | Open Subtitles | الوان نادرا ماتشاهد على الارض الصحراويه. |
Hayli renkli olan yetişkinlerin onlara aktaracağı nice sırlar var. | Open Subtitles | الوان الطيور الأكبر سنا تتضمن على الكثير من أسرار الممرات. |
Sen beni kurtardın adamım! Neredeyse bahar renkleri giyecektim. | Open Subtitles | لقد انقذتني كنت على وشك لبس الوان الربيع |
Çünkü bence buradaki boya kokusu beynini yulafa çevirmiş. | Open Subtitles | لانه اعتقد أن رائحة الوان الرسم تحول عقلك الى عجينة |
Çünkü onlar ışığın, gökkuşağının tüm renklerinden oluştuğu gerçeğinin görsel bir yansımasıdır. | Open Subtitles | لأنها تمثيل بصري لحقيقة ان الضوء مكوّن من جميع الوان قوس قزح |
Kişinin bu iki Renk düzenini değiştirmesine ve karıştırmasına izin veriyor. | TED | فهي تعطية الحرية لتشغيل، والمزج بين الوان الانارة. |
Rengarenk sesler, Çeşit çeşit duygular. | Open Subtitles | الوان عديدة من الأصوات انواع عديدة من المشاعر الجميلة |
Mesela, bazıları belli numaraları renklerle birleştirir ya da bazıları müziğin tadını alabilir. | Open Subtitles | على سبيل المثال,قد يربط أحد الوان معينة بأرقام معينة او يتمكن من الحصول على طعم للموسيقى |
Parlak renkler giyiyorlar, pembe ve mavi, Doğulu elbiseler gibi." | TED | "يرتدون الوان براقة ،زرقاء و وردية" "كالملابس شرقية" |
Şuradaki renkler harika, değil mi? | Open Subtitles | يوجد الوان مدهشة هناك أليس كذلك |
Pekâlâ, canlı renkler, anlamlı fırça darbeleri... | Open Subtitles | الوان واضحة لطخات معبرة بالفرشاة |
Şöyle renkler de mevcut; | Open Subtitles | وهناك الوان بمسميات أخرى غريبة |
renklerle öbür renkler bip yapıyor gibi. | Open Subtitles | , تبدو وكأنها الوان تضاجع الوان اخرى |
Oh, Çok güzel renkli meyveler buldum. Sevdin mi? | Open Subtitles | وجدت بعض الأجاص واخذت منه الوان رائعة , هل اعجبك ؟ |
Hatta yeterli renkli top sayısına göre dört kişi de. | Open Subtitles | او حتى اربعة , اعتمادا على الوان الكرات المتاحة . |
renkli ibiği, ışığı tüylerinden çok daha fazla yansıtıyor. | Open Subtitles | الوان جلدها يعكس الضوء اكثر من ريشها. |
Üvey annem pastel renkleri yatıştıcı buluyor. | Open Subtitles | زوجة ابي, اكتشفت ان الوان "الباستل" مهدئة |
renkleri düşün. | Open Subtitles | فكر بذلك كأنه الوان |
Sydney, Kappa Phi Nu renkleri? | Open Subtitles | سيدني, الوان كابا في نو? |
- Yüzbaşı delili gösterin lütfen. Müvekkilim onun sadece bir boya olduğunu, yıkanınca çıkacağını belirtmek istiyor. | Open Subtitles | الدليل من فضلك موكلتى تريد أن توضح أنها مجرد الوان بأمكانها أن تغسلها |
Yıldız ışığı gökkuşağının tüm renklerinden, sayısız farklı dalga boylarından oluşur. | Open Subtitles | ينتج ضوء النجوم ما لا يُعد من اطوال الموجات المختلفة وهي كل الوان قوس قزح |
Bebek odasının Renk uyumuyla ilgili ne zaman ağzımı açsam, hemen konuyu değiştiriyor. | Open Subtitles | كل ما اجلب الموضوع مثل ماذا ستكون الوان غرفة الطفل يغير الموضوع |
Rengarenk sesler, Çeşit çeşit duygular. | Open Subtitles | الوان عديدة من الأصوات انواع عديدة من المشاعر الجميلة |
Burasının soğuk bir havası var. Daha sıcak renklerle boyamalıyız. | Open Subtitles | المكان بارد, لابد من عمل الوان دافئة |
Lise ve kolej tezahürat ekiplerinin, takım renkleriyle aynı olması için hazırlanmış bir promosyon. | Open Subtitles | هذا اعلان ترويجي خصيصا للثانوية والجامعة الفرق التافهة صممت الوان فريقها |