Seni gördüğüme çok sevindim, tatlım. Buradaki tek bekar biziz. | Open Subtitles | ولكني مسرورة جداً برؤيتك نحن الفتاتان العازبات الوحيدات بهذه الحفلة |
Muhteşem, seksi, şahane bekar anneler. | Open Subtitles | كم هن رائعات ومثيرات هؤلاء الأمهات الوحيدات |
Charlie, kimse bekar anne merakına oğlumu alet edemez. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تستغل إبني في إلتقاط الأمهات الوحيدات |
İçkili ve yemekli büyük bir düğün yapıyorsun ve üniversiteden bütün umutsuz bekar kız arkadaşların geliyor. | Open Subtitles | أن تقمين حفلة ضخمة مجانية بها الكثير من الشراب و الطعام و كل صديقاتك الوحيدات اليائسات من الكلية؟ |
Bunu bilen bir biz varız. Bunu yapabilecek bir biz varız. | Open Subtitles | نحن الوحيدات اللاتي يعرفن، ونحن الوحيدات اللاتي يمكنهن ذلك |
Ya yalnız ve daha olgun kadınları takip eden bir sapıksa? | Open Subtitles | ماذا لو كان مريضا نفسيا يتعقب النساء الوحيدات الاكثر نضجاً ؟ |
İçkili ve yemekli büyük bir düğün yapıyorsun ve üniversiteden bütün umutsuz bekar kız arkadaşların geliyor. | Open Subtitles | أن تقمين حفلة ضخمة مجانية بها الكثير من الشراب و الطعام و كل صديقاتك الوحيدات اليائسات من الكلية؟ |
Sen, ben ve annem kalan tek bekar kızlarmışız gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنه أنتِ و أنا و أمي العزباوات الوحيدات المتبقيات |
bekar annelerin seksi olması mı rahatsız ediyor seni? | Open Subtitles | هل لديك مشكلة مع الأمهات الوحيدات يتحرشن بك؟ |
Bu arada küçük oğulları olan bekar anneler de tetikte olmalı. | Open Subtitles | في الوقت الراهن، على الأمهات الوحيدات مع ابناء صغار ينبغي عليهن الحذر |
bekar annelerde iş olduğuna karar vermek iyiydi de... maalesef hiçbirinin telefonu bende yoktu. | Open Subtitles | كان جيدا أن أقرر أن الأمهات ... الوحيدات هن المستقبل لكن الأمر المحزن أني لا أمتلك أرقامهن... |
Raj, sen müthiş bir adamsın ve bekar kızlarla dolu bir bardasın, bırak yardım edelim işte. | Open Subtitles | "راج"، أنت رجل جيد، أنت في حانة مليئة بالنساء الوحيدات دعنا نساعدك |
Raj, sen müthiş bir adamsın ve bekar kızlarla dolu bir bardasın, bırak yardım edelim işte. | Open Subtitles | "راج"، أنت رجل جيد، أنت في حانة مليئة بالنساء الوحيدات دعنا نساعدك |
- Aksine bekar annelerin yüksek derecede seksi olmalarını desteklerim. | Open Subtitles | أنا أشجع الأمهات الوحيدات -أن يتحرشن بي للغاية |
Ayrıca birkaç kederli, yalnız ve muhtemelen bekar kadın, teğmen Pascal sağolsun. | Open Subtitles | بما فيهم بعض النسوة الحزينات الوحيدات والعازبات على ما أفترض -تفضلاً من الملازم (باسكال ) |
Şu anda 40 yaşlarındaki bekar anneler ile ilgili bir haber hazırlıyorum. | Open Subtitles | أعمل على قصة الآن, حول الأمهات الوحيدات في سن الأربعين. -هذه فكرة رائعة . |
Tatlım, otobüsle giden kişiler lise terkler, bekar anneler ve sahte sarışınlardır. | Open Subtitles | -ما خطب الحافلة؟ عزيزتي، الأشخاص الوحيدون الذين يستقلون الحافلة هم المتسربين من المدارس الثانوية، الأمهات الوحيدات والنساء اللواتي صبغن شعرهم بالأشقر، |
Burada sadece biz varız! | Open Subtitles | نحن الوحيدات هنا! |
yalnız ve zengin kadınlar için tam bir afrodizyaktı. | Open Subtitles | هذا الرجل يثير شهوة النساء الثريات الوحيدات |