Yaşamak için kaçmalıyız. gördüğüm tek yol bu. | Open Subtitles | الحياة طريداً هذه هي الصورة الوحيدة التي أراها |
Evet, benim gördüğüm tek kadın şu an karşımda duruyor. Aynen. Ne güzel. | Open Subtitles | نعم , ولكن المرأة الوحيدة التي أراها هي من تقف أمامي تماماً وأنتَ أيضاً رائع , ما مدي روعة هذا ؟ |
Kalabalığa girdiğinde gördüğüm tek şey sen oluyorsun. | Open Subtitles | عندما تكوني بين الحشود، أنتِ الوحيدة التي أراها. |
Hevesinizi kırmak istemem, ama burada tek gördüğüm teknoloji bir avuç tozlu, eski kitap. | Open Subtitles | لا أريد أن أحبطكم ..لكنّ التقنية الوحيدة التي أراها |
Benim tek gördüğüm tutum, kırgınlık. | Open Subtitles | إن المهانة الوحيدة التي أراها هي الإزدراء. |
Ekranımdaki tek bağlantılar yıkıntılar. | Open Subtitles | الأشياء الوحيدة التي أراها على الشاشة هي الحطام |
Ekranımdaki tek bağlantılar yıkıntılar. | Open Subtitles | الأشياء الوحيدة التي أراها على الشاشة هي الحطام |
gördüğüm tek sokulmuş delik, tam karşımda duruyor. | Open Subtitles | الحفرة الوحيدة التي أراها واقفة أمامي |
Çünkü uçsuz bucaksız bir gece göğünde, Harrison Wells gördüğüm tek yıldız siz olacaksınız. | Open Subtitles | لأنه في سماء الليلة الكبيرة توجد أنت يا (هاريسون ويلز)، النجمة الوحيدة التي أراها. |
Wessex'i kurtarmak için gördüğüm tek yol başladığımız işle devam etmek. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة التي أراها لإنقاذ (وسيكس) هي بما بدأنا به |
Çünkü uçsuz bucaksız bir gece göğünde, Harrison Wells gördüğüm tek yıldız siz olacaksınız. | Open Subtitles | لأنه في السماء الواسعة أنت يا (هاريسون ةيلز) النجمة الوحيدة التي أراها ... |
Benim tek gördüğüm tutum, kırgınlık. | Open Subtitles | إن المهانة الوحيدة التي أراها هي الإزدراء |
Altı aydır yan komşularıyız ve tek gördüğüm kişi hımbıl hımbıl yürüyen şişko kız kardeşi." | Open Subtitles | عشنا بجوارهم لستة شهور و الوحيدة التي أراها هي الأخت السمينة تترهل بالأنحاء |