| Bu büyüyü bozup beni yok edebilecek tek kişi sendin. | Open Subtitles | كنتِ الوحيدة القادرة على كسر التعويذة وتدميري. |
| Onu durdurmak zorundayız. Bize yardım edebilecek tek kişi sensin. | Open Subtitles | علينا إيقافها، أنتِ الوحيدة القادرة على مساعدتنا. |
| Sürüme yardım edebilecek tek kişi o. | Open Subtitles | إنّها الوحيدة القادرة على مساعدة قطيعي. |
| Çünkü bu şeytanların hakkından tekrar gelebilecek tek kişi sensin. | Open Subtitles | لأنك الوحيدة القادرة على ايقاف هؤلاء العفاريت مرة أخرى |
| - İyi. Çünkü bu şeytanların hakkından tekrar gelebilecek tek kişi sensin. | Open Subtitles | لأنكِ الوحيدة القادرة على إيقاف هؤلاء العفاريت مرة أخرى |
| Sorun büyüyü yapabilecek tek kişinin o olması. | Open Subtitles | المشكلة هي أنها الوحيدة القادرة على إلقاء التعويذة |
| İkimiz de biliyoruz ki bunu yapabilecek tek kişi sensin. | Open Subtitles | أنتِ وأنا كلانا نعلم أنكِ الوحيدة القادرة على ذلك |
| Yardım edebilecek tek kişi sensin. | Open Subtitles | أنتِ الوحيدة القادرة على مساعدتنا |
| Yardıma ihtiyacı varmış ve galiba ona yardım edebilecek tek kişi benim. | Open Subtitles | وأظنني الوحيدة القادرة على مساعدته |
| Böyle bir konuyu dövünmeden tartışabilen tek kişinin o olması takdire değer değil mi? | Open Subtitles | أليس من المثير للإعجاب, مع ذلك أنها هي الوحيدة القادرة على مناقشة هذا الموضوع بدون نواح؟ |
| Mephistopheles'i hakkından gelebilecek tek kişinin ellerine teslim edeceğim. | Open Subtitles | سأسلم "إبليس" إلى الأيدي الوحيدة القادرة على هزيمته |
| Ona sen yardım etmelisin. Bunu yapabilecek tek kişi sensin. | Open Subtitles | عليك مساعدته، أنت الوحيدة القادرة على ذلك. |
| Bunu yapabilecek tek kişi sensin. | Open Subtitles | أنت الوحيدة القادرة على هذا. |