Ve bunu yapmanın tek yolu da beni iyi yapan tek şeyi yok etmek olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | ولقد عرف بأنَّ الطريقة الوحيدة لفعلها هي بتدمير الشيء الوحيد الذي يُبقيني طيباً |
Criminy, senin özgür olup açığa çıkmanı istiyorum ve bunu yapmanın tek yolu da buysa, bunu yapan ben olmalıyım. | Open Subtitles | بالله عليك أودّك أن تكون حرًا دون سوابق وإن كانت هذه الطريفة الوحيدة لفعلها فعليّ أن أكون فاعلها |
Bunu yapmanın tek yolu Asad'ın kendi bilgisayarını kullanmak. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لفعلها عبر جهاز " أسعد " الفعلي |