"الوحيدة لقتل" - Translation from Arabic to Turkish

• öldürmenin tek
• için tek

İkinci olarak, ki çok sık söylenir eğer bir milleti öldürmek istiyorsanız bir milleti öldürmenin tek yolu, onun dilini öldürmektir.
ثانيًا، يقال بأنه إذا أردت قتل شعب، الطريقة الوحيدة لقتل شعب، هي بأن تقتل لغته.

Hapishanedeki bir adamı öldürmenin tek yolu, elektrikli sandalye değildir.
فعلى أي حال، ليس الكرسي الكهربائي هو الوسيلة الوحيدة لقتل رجل في السجن

Gerçek bir vampiri öldürmenin tek yoludur.
إنها الطريقة الوحيدة لقتل مصّاصي الدماء الحقيقيون

Uşakları öldürmenin tek yolu, onları yakmaktır.
الطريقة الوحيدة لقتل الباين لينج ان تحرقهم

Yine de, elektrikli sandalye, bir mahkumun yaşamının son bulması için tek yol değil.
فعلى أي حال، ليس الكرسي الكهربائي هو الوسيلة الوحيدة لقتل رجل في السجن

Çocuğun dediğine göre Leviathan'ı öldürmenin tek yolu üç düşmüşün kanı ile kemiği yıkamak.
الآن، يقول الفتى أن الطريقة الوحيدة لقتل اللفاياثان هي بواسطة عظمة غسلت في دماء المنشقين

Leviathan'ı öldürmenin tek yolu üç düşmüşün kanı, düşmüş bir meleğin kanı bir Alpha'nın kanını ve düşmüş insanlığa hükmeden kişinin kanına ihtiyacınız var.
الطريقة الوحيدة لقتل اللفاياثان هي عن طريق دماء المنشقين دماء ملاك منشق

Ama onu gerçekten öldürmenin tek yolu...
ولكن الطريقة الوحيدة لقتل النار

Ama Belthazor'u öldürmenin tek yolu buysa yapacağım.
لكنني سأفعلها إن كانت الطريقة الوحيدة لقتل "بلثازور"

Yakında görürsün... çünkü bir Anubis savaşçısını öldürmenin tek yolu kafasını kesmektir.
سوفتعرفقريباً... لأن الطريقة الوحيدة لقتل محاربوا "أنوبيس" يجب عليك قطع رأسهم

Herkes bilir bir vampiri öldürmenin tek yolu kalbine tahta bir kazık saplamaktır.
الجميع يعلم انه عصا خشبية حادة في القلب... هي الطريقة الوحيدة لقتل مصاص دماء!

Hyde'ı öldürmenin tek yolu Jekyll'i öldürmek.
الطريقة الوحيدة لقتل (هايد) هى قتل (جيكل)

Elektrikli sandalye, bir adamın hayatını hapiste almak için, tek yol değil.
ليس الكرسي الكهربائي هو الوسيلة الوحيدة لقتل رجل في السجن