Korkman gereken tek şey onun boynunu kıracak olmam. | Open Subtitles | الشيئ الوحيد الذي تحتاج للقلق بشأنه هو قيامي بجز عنقه |
Kafaya takmanız gereken tek manzara şurada yatıyor. | Open Subtitles | المنظر الوحيد الذي تحتاج ان تقلق عن ان هنا |
Bilmen gereken tek şey sen türünün tek örneğisin. | Open Subtitles | اه. الشيء الوحيد الذي تحتاج إلى معرفته غير أن كنت واحدا من نوع ما. |
Konuşma gereken tek kişi baban değil sanırım DiNozzo. | Open Subtitles | والدك ليس الشخص الوحيد الذي تحتاج للتواصل معه دينوزو |
Ama bilmeniz gereken tek şey şu: | Open Subtitles | لكن الشيء الوحيد الذي تحتاج معرفته |
- Konsantre olman gereken tek şey, Manhattan'da bir bomba patlatılmaya çalışıldığı yani otur da, işini yap! | Open Subtitles | -الشئ الوحيد الذي تحتاج أن تكون واضحاً بشأنه .. هو أن هناك قنبلة قذرة على وشك الانفجار في (مانهاتن) لذا قم بعملك وحسب |
Dinle, yapman gereken tek şey... eşyalarınız toplayıp Yvonne'ı buradan olabildiğince uzağa götürmek. | Open Subtitles | اسمع، الشيء الوحيد الذي تحتاج لفعله هو حزم حقائبك و تذهب مع (إيفون) بعيدا من هذا المكان بقدر مايمكنك |