"الوحيد المتبقى" - Translation from Arabic to Turkish

    • kalan tek
        
    • Yapılacak tek
        
    Çok üzgünüm beyler ama elimde kalan tek oda hizmetçinin odası. Open Subtitles انا آسف يا سادة, الشئ الوحيد المتبقى هو غرفة الخادمة
    kalan tek çare kumu kamufle etmek. Open Subtitles الشىء الوحيد المتبقى لدينا لنفعلة هو خداعهم بة
    Ellerimi donunun içine sokmayacak kadar çok sevdiğim tek kadından bana kalan tek şeyi de benden aldılar. Open Subtitles وقد اخذوا الشىء الوحيد المتبقى لدى من المرأة التى احببتها بما فيه الكفاية والتى لم اضع يدى تحت سروالها
    Tamam, WyIer, başka seçeneğim yok. kalan tek sağlam oyuncu sensin. Open Subtitles وايلر، لم يعد أمامى خيار أنت الظهير الوحيد المتبقى
    Yapılacak tek şey var, o da kamuflaj. Open Subtitles الشىء الوحيد المتبقى لدينا لنفعلة هو خداعهم بة
    Sereter Walow'un "Yapılacak tek şey kendinizi başınızdan vurmak" diyerek odayı terk ettiğine inanılıyor. Open Subtitles الوزير "فالدو" يُعتقد أنه ترك الغرفة وهو يقول الشيء الوحيد المتبقى فعله أن يُطلق المرّء النار علي رأسه
    kalan tek çare kumu kamufle etmek. Open Subtitles الشىء الوحيد المتبقى لدينا لنفعلة هو خداعهم بة
    Çünkü Michael Westen'a ulaşmamı sağlayamazsan geriye kalan tek soru onlar beni öldüremeden benim kaç kişiyi öldüreceğim. Open Subtitles لأنه إذا كنت لا تستطيعين أن تضعينني عل إتصال ع مايكل ويستين السؤال الوحيد المتبقى هو كم من الجثث أستطيع أن أسقط
    Önümüzde kalan tek soru bu şerefsizin yaşayıp yaşamayacağı. Open Subtitles السؤال الوحيد المتبقى الان هو أذا كان هذا اللقيط سيعيش أم يموت
    Bana kalan tek şey; Open Subtitles والشئ الوحيد المتبقى لى
    Geriye kalan tek kişi. Open Subtitles الوحيد المتبقى.
    Şu an seninle kalan tek kişi benim. Open Subtitles أنا الوحيد المتبقى لكى الآن
    Artık geriye kalan tek Tanrı benim. Open Subtitles الآن، أنا الرب الوحيد المتبقى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more