tek üzüntüm, görmek için orada olamayacağım. | Open Subtitles | ندمي الوحيد هو أنني لن أكون هناك لأرى ذلك |
tek pişmanlığım sizinle yan yana dövüşememiş olmak. | Open Subtitles | ندمي الوحيد هو أنني لم أستطيع أبداً أن أكون معكم في الخارج |
tek şartım çocuklarımın cevaplarımı görebilmesi. | Open Subtitles | شرطي الوحيد هو أنني أريد لأطفالي أن يكونوا قادرين على رؤيتي وأنا أجيب على الأسئلة |
Pişmanlık duyduğum tek şey, seni son bir kez daha görememek. | Open Subtitles | أسفي الوحيد هو أنني لا أستطيع أن أراك للمرة الأخيرة، |
tek üzüntüm, gerçekleştiğinde göremeyecek oluşum. | Open Subtitles | أسفي الوحيد هو أنني لن أكون في الجوار لمشاهدة ذلك يحدث |
tek pişmanlığım seninle beraberken bunun farkına varamamam. | Open Subtitles | وأسفي الوحيد هو أنني لم تدرك ذلك عندما كنا معا. |
Sanırım şu anda iyi olan tek şey benim de adım adım ölüme yaklaşıyor olmam. | Open Subtitles | والآن، أظن أن الشئ الجيد الوحيد هو أنني أبدو وكأنني أحتضر أيضاً. |
Hayır, tek fark sürücü koltuğunda ben oturmuyorum. | Open Subtitles | لا ، الاختلاف الوحيد هو أنني لم أكنّ في مقعد السائق |
tek pişmanlığım onu kendi ellerimle öldüremeyecek olmam. | Open Subtitles | نَدمي الوحيد هو أنني لم أقتله بنفسي بيديَ هاتين |
Biliyor musun, tek üzüntüm o uyduruk yeni eşyalar... büyük ve aptal suratlarına patladığında ben burada olamamak. | Open Subtitles | أتعلمين ، ندمي الوحيد هو أنني لن أكون في الجوار عندما تنفجر تلك المعدات الجديدة الغير مطابقة للمواصفات في وجوههم الكبيرة الغبية |
tek fark onlarla uğraşırken ben yanındayım. | Open Subtitles | والفرق الوحيد هو أنني بجانبها لمساعدتها |
O örgüler suçlu olduğum tek şey. | Open Subtitles | ذنبي الوحيد هو أنني تركتُ هذه الخِصل |
tek pişmanlığım seni aldatmış olmak. | Open Subtitles | ندمي الوحيد هو أنني خدعتك |
tek günahım George Clooney'ye inanmaktı! | Open Subtitles | ذنبي الوحيد هو أنني آمنت بقدرات (جورج كلوني) |
tek fark, döndüğün gün, şirketimi Grayson Global'a karşı kaybettim. | Open Subtitles | الفارق الوحيد هو أنني خسرت شركتي بأكملها لصالح (غريسن غلوبال) يوم عودتك |
tek farkımız ben sana aşığım. | Open Subtitles | الفرق الوحيد هو أنني أعشقك |