Olmaz öyle. Aslan, kaplan, pembe panter olmalı bir kere. | Open Subtitles | هذا محال ، يهمنى أن يتواجد الأسد والنمر والنمر الوردى |
Her neyse, pembe elbiseli kızın olduğu posterleri biliyor musun? | Open Subtitles | على اى حال، أتعرف ملصقات الفتاة ذات الفستان الوردى ؟ |
Bir bebek dünyayı kafamıza yıkıyor, 3 tane yetişkin adam yirmi kiloluk, ağzı olan pembe bir et parçasına karşı. | Open Subtitles | جعلنا الجحيم ينال منا عن طريق طفل ثلاثة رجال كبار ضد 15 رطل من اللحم الوردى لة فم |
65 + 27 = 92 Pink dört kelimeli, 92 bölü 4. | Open Subtitles | الوردى مكون من اربعة ارقام بقسمة 92 على 4 |
- Pembeyi al. | Open Subtitles | -أحضر النوع الوردى |
Balığın pullarının bu tondaki pembeye boyanması Çin'e özgü bir uygulamadır. | Open Subtitles | تلك خدعة تلوين قشور السمك, لون الوردى الخفيف خاصة تماما بالصين. |
ve şimdi, cesetin... içini açıyorum dikkatlice bakın... ve işte bakın pembe renkli sağlıklı organlar... ve iğrenç yeşil olanlar. | Open Subtitles | والان كما سترون اقوم بفتح. الجدار البطنى ستلاحظون ان الاعضاء الداخلية قد تحولت من اللون الوردى الصحى |
- Buyrun, pembe hanımefendi, söz sizin. | Open Subtitles | يمكنك التكلم أيتها السيدة ذات الرداء الوردى أنا؟ |
Bu elbiseyi seçtim, çünkü en sevdiğin rengin pembe olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لقد أخترت هذا الفستان لأن الوردى هو لونك المفضل |
Yeni doğmuş bir bebeğin poposundaki şaplak izi gibi pembe. | Open Subtitles | أنا أعنى الوردى كلون الوليد المضروب حين ولادتة |
Masalara bu renk güller koyamayız. pembe ya da beyaza ne dersin? | Open Subtitles | لم نجد ازهار فضية لنضعها فى الوسط ، ماذا عن الوردى او الابيض |
Belki biraz pembe ya da mavi olabilir diyordum. | Open Subtitles | كنت أفكّر أنه ربّما علىّ اللجوء إلى اللون الوردى أو ربّما إلى اللون الأزرق |
pembe en sevdiğim renktir. Pembenin ne olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | الوردى هو لونى المفضل هل تعرف ما هو الوردى؟ |
Sarışının birinci kuralı. pembe her şeyle gider. | Open Subtitles | قاعدة الشقراوات الأولى الوردى يتناغم مع كل شئ |
Bu pembe tişört, bu sıkı ekose pantolon... | Open Subtitles | لقد كنت فى هذا القميص الوردى وهذا البنطال الضيق طوال اليوم |
"Çoraplarla gömlekler, çarşaflarla kombinezonlar ve Wendy'in soluk pembe elbisesi çamaşır ipinde hafif hafif sallanıyordu." | Open Subtitles | الجوارب والقمصان الأوراق واللفاف وفستان ويندى الوردى الشاحب الجميل يتهزهز على حبل الغسيل |
Ne yazık ki kimse beni pembe şeyle sıkışmış bayana bağlayamadı. | Open Subtitles | لكن للأسف لا يمكنهم ايصالى بالسيدة ممتلئة الجسم التى ترتدى الشئ الوردى |
"Pink" 4 harfli, 92 bölü 4. | Open Subtitles | اللون الوردى مكون من أربع حروف 92مقسوم على 4 |
Ama yerinde olsam bebek odasını pembeye boyamak için acele etmem. | Open Subtitles | لكنى لن أكون متسرع فى طلاء الحضانة باللون الوردى إذا كنت محلك |
Mor kalp, bronz yıldız. Onursuzca terhis edildi. | Open Subtitles | ميداليات القلب الوردى و النجمة البرونزية تم طرده من الجيش |
Diğer şişe ise Gül'dü, Pembenin bir tonu. Ama şişenin içinde kalmış olan birkaç damla oje parlak kırmızıydı. | Open Subtitles | كانت الزجاجة تحتوى على بقايا اللون الوردى, ولكن فى القاع يوجد لون احمر |
Ve meslekdaşlarıma sunuyorum - sıcak pembeler içindeki hanımefendi. | Open Subtitles | لذا أعطى الكلمة لزميلتى، السيدة ذات الرداء الوردى |
Çimenlerden santim santim yükselen... büyük siyah kobra yılanı Nag'in başı göründü." | Open Subtitles | ساعتها وعلى العشب الوردى ....... الرأس والقبعة ... لقد كانت كوبرا كبيرة سوداء منزعجة ألا تعجبكم هذة القصة ؟ |