Bir şey yapmamanın aslı, Sayın Bakan, çok az şey biliyor oluşunuz. | Open Subtitles | السبب يا سعادة الوزيرة.. هو أن ما نعرفه قليل جدا لحد الآن |
- Bakan Hanım, bir uzmana karşılık uluslararası bir yara açmak isteyeceğinizi sanmıyorum. | Open Subtitles | .سيدتي الوزيرة ، لا أظن انك .تريدين فتح جرح دولي .من اجل عالمة |
- Aradığınız için çok memnunum, Sayın Bakan. | Open Subtitles | أنا ممتن لإتصالاك , سيدتى الوزيرة أنا أيضاً |
Bakanım sizde onun karşısına oturacaksınız. | Open Subtitles | سيدتي الوزيرة ، ستكونين جالسةً قُبالتَه. |
Üzgünüm Sekreter hanım, sizi sonra aramak zorundayım. | Open Subtitles | أعتذر يا سيدتي الوزيرة سأضطر لأعاود الاتصال بكِ |
Sayın Bakan ulaşım, elektrik veya sağlıktaki zorunlu aksaklıklar işçi sendikalarının hatası değil. | Open Subtitles | معالي الوزيرة.. إن الإنهيار فب الخدمات العامة من نقل, و كهرباء. و تصريف صحي, ليس خطأ الإتحاد التجاري. |
Rencide olmamak için büyük çaba gösteriyorum, Bakan. | Open Subtitles | سأحاول أن أتظاهر بأني لم أتعرض للإهانة حضرة الوزيرة |
Kusura bakmayın, Sayın Bakan, ama politikacılar gelip geçidir. | Open Subtitles | مع احترامي حضرة الوزيرة السياسيون يأتون و يرحلون |
Benedict'le henüz bununla ilgili konuşmadım, Sayın Bakan. Yani? | Open Subtitles | لم أتحدث في هذا مع بيرينديكت لحد الان حضرة الوزيرة |
Sizi görmek her daim çok güzel Bakan Hanım. | Open Subtitles | من الرائع دائماً مقابلتكِ, سيدتي الوزيرة |
Karışmamanızı istemiştim Bakan Hanım. | Open Subtitles | لقد طلبتُ منكِ عدم التدخل, سيدتي الوزيرة |
Bakan Durant'ı Feng'e sığınma vermesi için cesaretlendirdin mi? | Open Subtitles | هل شَجعت الوزيرة دورانت على منح فانج اللجوء؟ |
Bunu yapmak benim için onur olur sayın Bakan. | Open Subtitles | سيكون شرفاً كبيراً القيام بذلك، سيدتي الوزيرة. |
Kralla görüşmeniz şimdiden trend oldu sayın Bakan. | Open Subtitles | هذا الحوار مع الملك بدأ تأثيره بالفعل، سيدتي الوزيرة. |
Özür dileriz Sayın Bakan. Devam edin lütfen. | Open Subtitles | اعتذاراتي يا سيدتي الوزيرة أكملي من فضلكٍ |
Bakan Miller şöyle dedi: | Open Subtitles | وقد صرًحت الوزيرة ميلر وأنا أقتبس من كلامها |
Planlandığı şekilde G7 Zirvesi'nde Bakan Durant'e yardımcı olacaktır. | Open Subtitles | وسوف تستمر إلى قمة مجموعة السبع لمساعدة الوزيرة ديورانت، كما هو مخطط له |
Ama bunu senin yardımın olmadan yapamayız. Sayın Bakanım on saniye içinde kilitleniyoruz. | Open Subtitles | السيدة الوزيرة ، لدينا القفل في عشر ثوان. |
Sayın Bakanım... Cesetlerin kimliklerini belirledik. | Open Subtitles | سيدتي الوزيرة لقد تعرفنا على الجثث |
İçimizde bir hain var, Sayın Bakanım. | Open Subtitles | لدينا خائن بيننا سيدتى الوزيرة |
Sekreter , kayıt cihazlarınızı kapatabilirsiniz. | Open Subtitles | سيدتي الوزيرة يمكنكِ إطفاء أجهزة التسجيل |
Dışişleri bakanının neden görünüşümü modernleştirdiğine dair bir açıklamada bulunulmadı. | Open Subtitles | لم يصدر تصريح من وزارة الخارجية يوضح سبب قيام الوزيرة بتحسين مظهرهـا. |
Affedersiniz, sayın Vekil, sözünüzü bölmek istemem ama değişiklik olması adına, tanığı da dinleyebilir miyiz? | Open Subtitles | -عذراً يا معالي الوزيرة لم أقصد مقاطعتك لكن من باب التنوّع... ربّما نستمع لأقوال الشاهدة؟ |