"الوشوم" - Translation from Arabic to Turkish

    • dövme
        
    • dövmeler
        
    • dövmeleri
        
    • Dövmelerin
        
    • dövmeli
        
    • dövmesi
        
    • dövmelerden
        
    • dövmelere
        
    • dövmeyi
        
    • dövmelerini
        
    • Dövmelerimi
        
    • dövmelerinden
        
    Popüler medyada dövme, çoğunlukla ya tehlike ve sapkınlık işareti ya da modaya uygun gençlik hevesi olarak gösterilir. TED غالباً ما يتم طرح فكرة الوشوم في الإعلام على أنها إما علامة المنحرفين الخطرين أو من بدع الشباب العصرية
    Modaya eğilimli iseniz, ipek ışıklı dövme yaptırabilirsiz. TED أو إن كنتم تواقين للموضة، بعض الوشوم من الصمام المتألق الحرير.
    Geçen gece bir ot içtim ve sanırım boktan bir karışımdı, çünkü hemen kendimden geçtim ve bu dövmeler göz kapaklarımdaydı. Open Subtitles دخنت بعض الأعشاب الليلة الماضية و لقد كان البراز ملتصق عليه لأني كنت خارجاً قبل قليل وضعت هذه الوشوم على مقلتيّ
    Bir dövme belki sonsuza kadar kalmaz, ama dövmeler varolan tüm kültürlerden daha uzun süredir var. TED إذاً ، فالوشم قد لا يبقى بشكل كامل للأبد لكن الوشوم موجودة من قبل كل الحضارات الموجودة.
    Bütün bu dövmeleri. Çok kati bir karar olduğu için çok geriliyorum. Open Subtitles كلّ هذه الوشوم أنا متوترة كثيرا لأنّه قرار نهائي
    İşte benim büyük fikrim: Dövmelerin size süper güçler verebileceğine inanıyorum. TED هذه هي فكرتي العظيمة: أنا أؤمن أن الوشوم تمدك بقوة خارقة.
    Geçen gün dövmeli kadınlayken çabaladığın gibi. Open Subtitles مثلما كنت في اليوم السابق مع ألمرأة صاحبة الوشوم
    Görgü tanıkları katilin dövmesi olduğunu söyledi. Open Subtitles يقول الشهود، ان القاتل كان علي جسمه بعض الوشوم
    -Asıl önemli olan adamlarının bileklerindeki dövmelerden çıkardığım mesaj değildi. Open Subtitles جيد جداً أليست هذه هي الرسالة التي عرفتها من الوشوم التي على أجسام رجالك ؟
    Peki eğer dövme deride yaşam boyu kalacak şekilde yapılıyorsa, onu silmenin bir yolu olabilir mi? TED لكن إذا كانت الوشوم تبقى في جلدك طيلة الحياة ، فهل هناك طريقة لإزالتها ؟
    Çin mahallesindeki dövme salonunda iki hafta önce görüldü. Open Subtitles في صالة إستقبال الوشوم في الحي الصيني قبل إسبوعين
    Tamam. Çin mahallesinde 4 dövme salonu var. Open Subtitles حسناً ، هناك أربعة صالات لإستقبال الوشوم في الحي الصيني
    Yani bu dövmeler, cildiniz UV ışınlarına maruz kaldığında bunları gerçek zamanlı, çıplak gözle gösteren bir işlev görür. TED إذًا هذه الوشوم تعمل كمؤشر للعين المجردة في حال تعرُض بشرتك للأشعة فوق البنفسجية.
    Gelecekte dövmeler sadece güzel olmayacak, aynı zamanda işlevsel olacaktır. TED في المستقبل، لن تكون الوشوم جميلة فقط، بل ستكون أداة وظيفية أيضًا.
    Yoksa niye kolda dövmeler, etrafa külhanbeylik satmalar olsun? Open Subtitles وإلا، لمَ هذه الوشوم والكلام القاسي، والتبختر في الأرجاء؟
    Arastirma ve dövmeleri kaldirmak için hizmet veriyorlar. Open Subtitles بحثت عن هذا بغوغل و عرفت أنهم يزيلون الوشوم
    Ondan ilandaki dövmeleri bana yapmasını istedim. Open Subtitles وسألتها بوضع تلك الوشوم التي في الطرد علي
    Dövmelerin onun hayatını kurtaracağını düşünüyor, böylece sevgilisine geri dönebilecek. Open Subtitles يعتقد أن الوشوم ستنقذ حياته حتى يعود إلى حبيبته
    Seni hapse tıkacakalar, hayatının 15 yılı boyunca her gün dövmeli bir meth bağımlısı sana arkadan geçirecek. Open Subtitles ستجد نفسك حيث يقوم المدمنين اصحاب الوشوم بمضاجعتك يوميا في ال 15 عاما القادمة و ربما إلى نهاية حياتك
    Sen daha ne olduğunu anlamadan, sırtına iki göğüs dövmesi yapılır. Open Subtitles و ستحصل على بعض الوشوم على مؤخرتك قبل أن تعرف في أي أسبوع أنت
    Bölgedeki dövmeciler bu dövmelerden yaptırmak isteyen müşteriler konusunda uyarılmalılar. Open Subtitles صالونات الوشم في المنطقة يجب ان يتم تبليغها لتنتبه لزبائن يطلبون تلك الوشوم
    Şu yeni dövmelere de bak. Open Subtitles يا لهذه الوشوم الجديدة
    Beni dövmeciye götürdü ve beni ne kadar sevdiğini göstermek için bu dövmeyi yaptıracağını söyledi Open Subtitles أخذني إلى محل الوشوم ، وقال لي بأنه سيضع هذا الوشم
    Eğer sakalını tıraş edip, dövmelerini silip kovboy çizmelerinden kurtulup saçını kestirip, bir çift de gözlük verseydiniz Mickey'e çok benzerdi. Open Subtitles اذا حلقت لحيته وازلت الوشوم تخلصت من احذيته الطويلة والاثقال التي فيها واعطيته قصة شعر ونظارات...
    Bak. Dövmelerimi bile sildirdim. Open Subtitles انظر,لقد أزلت الوشوم حتى
    Hayır ama House geçenlerde hapishane dövmelerinden kurtulmayı ne kadar çok istediğini söylemişti. Open Subtitles لا لكن هاوس كان يتحدث عن رغبته الشديدة بإزالة الوشوم التي حصل عليها في السجن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more