"الوقت الذى" - Translation from Arabic to Turkish

    • zamanı
        
    • zamanın
        
    • kadar kalabilirsiniz
        
    • vakti
        
    Yıldız işaretleri ve sivrisinek-geçirmezliğin tamamlandığı zamanı gösteriyor. TED و تلك العلامات النجمية تمثل الوقت الذى استغرقه إكتمال تحصين المنازل.
    Dünyanın krallık olduğu zamanı biz göremeyeceğiz. Open Subtitles لن نرى الوقت الذى يمتلئ فيه العالم بالمملكة
    Artık büyüme ve adam olma zamanın geldi. Open Subtitles لقد حان الوقت الذى كبرت فية وأصبحت رجلاً
    Buna hazırlanmaya harcadığı zamanın ziyan olmadığını görmek ne güzel. Open Subtitles الخطابة بارتجال، وجيد أن نعرف أن الوقت الذى يقضيه للتحضير لخطابه لا يضيع.
    Burada dilediğiniz kadar kalabilirsiniz. Open Subtitles اوه , لقد ذهبت دون ان تخبرك انك تستطيع ان تمكث هنا طول الوقت الذى تريده كما تشاء
    Dilediğiniz kadar kalabilirsiniz. Open Subtitles خذى الوقت الذى تحتاجيه
    Her şeyi kalıbına uydurmayı başarıncaya kadar kahrolası evi satma vakti gelmiş olacak. Open Subtitles وفى الوقت الذى أنهى فيه إصلاح كل شئ سيكون هو وقت بيع المنزل
    Düşkünler evinde geçirdiği zamanı saymazsan. Open Subtitles إلا إذا أحصيت الوقت الذى تمضيه فى المرحاض
    Aşağı! Harcadığın zamanı düşün! Zaman çok değerlidir, Sense harcıyorsun! Open Subtitles ,فكر فى الوقت الذى اضعته الوقت تلك الهبة الثمينة
    Regan, Peder Merrin'in sana geldiği zamanı hatırlıyor musun? Open Subtitles ريغان , هل تتذكرى الوقت الذى جاء فيه الاب مارين اليك ؟
    Davetsiz misafire veda etmenin zamanı. Open Subtitles انه الوقت الذى نقول فيه وداعاً لضيف غير مرغوب فيه
    Bunu yapmak için gerekli zamanı riske atmazsın... Open Subtitles ولا تخاطر بكل هذا الوقت الذى استغرقه هذا الأمر 000
    Bunu yapmak için gerekli zamanı riske atmazsın. Open Subtitles ولا تخاطر بكل هذا الوقت الذى استغرقه هذا الأمر
    Herhalde beni gördüğüne sevindiğini söyleme zamanın geldi. Open Subtitles -إنه الوقت الذى قلت أنك تود أن ترانى فيه -لقد عرفت أنكِ لن تتخلى عن ذلك بتلك الطريقة
    Artık büyüme ve adam olma zamanın. Open Subtitles لقد حان الوقت الذى كبرت فيه واصبحت رجلا
    Tamam, geçen akşam sana Carlos ve benim söylediğimiz şey üzerinde düşünmek için istediğin kadar zamanın var dedim ama bu zamanı kullanırken belki de bana beni hala sevdiğini söyleyebilirsin. Open Subtitles حسنا، اعرف انى ليلة امس قلت ان بأمكانك ان تأخد الوقت الذى تحتاجه لتتفهم ما اخبرناك انا و " كارلوس " به
    İstediğiniz kadar kalabilirsiniz. Open Subtitles خذوا الوقت الذى تريدونه
    Hayatın gerçeklerinden bahsetme vakti geldi mi? Open Subtitles الآن ، هل هذا الوقت الذى تتحدث فيه عن حقائق الحياة
    Nehir gibi eve akmanızın vakti geldi. Open Subtitles هذا هو الوقت الذى ينبغى أن تكونوا . فيه مثل النهر وتنسابون لمنازلكم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more