"الوقت تأخر" - Translation from Arabic to Turkish

    • çok geç
        
    • Geç oldu
        
    • Geç oluyor
        
    • biraz geç
        
    • Saat geç
        
    • artık geç
        
    • kadar geç
        
    Bunu söylediğim için üzgünüm, ama benim birşey yapmam için çok geç. Open Subtitles آسف لقولي هذا, لكن الوقت تأخر بالنسبه لي لأفعل أي شيء لأبنك
    hayır tatlım güneşin doğması için çok geç değil mi? Open Subtitles عزيزتي الوقت تأخر الأن لما أنت مستيقظة لحد الأن ؟
    çocuklar, artık Geç oldu artık yatağa gitmelisin büyük baba. Open Subtitles أطفال، الوقت تأخر عليك أن تخلد للنوم، كان يومك شاقّاً
    Geç oldu biliyorum, ama biraz daha soru sormak istemiştim. Open Subtitles أعرف أن الوقت تأخر لكني أريد طرح المزيد من الأسئلة
    Devam edin! Geç oluyor! Gazete bir saat içinde baskıya geçecek. Open Subtitles هيا ، الوقت تأخر جريدتكم ستبدأ الطباعة خلال ساعة
    Korkarım, artık özür dilemek için biraz geç. Open Subtitles أتعلم؟ أخشى أنّ الوقت تأخر على الاعتذار، من أيٍّ منكما
    Size cevabımı yarın yazsam olur mu? Bu akşam karar vermek için çok geç oldu. Open Subtitles أسمح لى بأن أبلغك برضى,غداً الوقت تأخر اليوم لأقرر.
    Buna mecburum. Artık başka bir şey için çok geç. Open Subtitles أنا مضطر لذلك.الوقت تأخر لكى أقوم بفعل أى شىء.
    Faheen: "çok geç. Vaktini harcama. Operasyon yapılacak." Open Subtitles بقزل ان الوقت تأخر واننا نخسر الوقت والعميلة ستنفذ
    Yeniden birbirlerinin karşısına çıkacaklardır, ancak o zaman Kelowna için çok geç olacak. Open Subtitles سينقلبون على بعضهم و لكن سيكون الوقت تأخر بالنسبة للكيلوناين
    Fakat şimdi çok geç. Çıkmanız gerekiyor. Open Subtitles ـ ولكن الوقت تأخر جداً، عليكِ أن تُغادري ـ حسناً
    Yarın ışıklarla oynamak için yeterince zamanın olacak, ...ama şimdi saat Geç oldu. Open Subtitles سيكون هناك الكثير من الوقت الممتع مع الكهرباء يوم غد. لكن الوقت تأخر.
    Artık Geç oldu. Şimdi biraz uyusan iyi olur. Open Subtitles الوقت تأخر من الأفضل أن تنامي قليلا لديك رحلة صيد
    - Geç oldu. Ben de gideyim. - Otur. Open Subtitles الوقت تأخر , أعتقد إني سوف أذهب أيضا لا لا لا ابقي
    Geç oldu, söylemekten nefret ederim ama bir toplantım var. Open Subtitles الوقت تأخر , وأكره أن أعترف بذلك ولكن أنا عندى إجتماع
    Artı, saat Geç oluyor. Çoktan tokat zamanı gelmiş. Open Subtitles بالاضافة أن الوقت تأخر إنها بالفعل ساعة الصفع
    Mızıkçılık etmekten nefret ediyorum, ama saat epey Geç oluyor. Open Subtitles أكره أن أكون مُحبطاً، لكن الوقت تأخر للغاية.
    Paskalya'dan önceki pazar geçit töreni henüz gelmedi ama saat çok geç oluyor beni kalmam için davet ettiler. Open Subtitles إنه يوم الأحد الشعانين القافلة لا زالت لم تصل لكن الوقت تأخر
    Gelmenize sevindim beyler, ama biraz Geç oldu, değil mi? Open Subtitles إننى أقدر بأنكم كنتم بالجوار ولكن الوقت تأخر أليس كذلك ؟ ؟
    Saatin bu kadar geç olduğuna inanamıyorum. Annem merak edecek. Open Subtitles لا استطيع التصديق بان الوقت تأخر جدا أمي ستكون قلقة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more