Yine de bu gece herhangi bir yere gitmek için çok geç. | Open Subtitles | أن الوقت متأخر على الذهاب إلى أي مكان على أي حال |
Artık istemek için çok geç Leah. | Open Subtitles | ان الوقت متأخر على ما اريد يا ليا |
Çanta hezimeti için çok geç. | Open Subtitles | الوقت متأخر على خوض مصارعة حقائب. |
Tutuklusun! Eve uğramak için biraz geç, değil mi, dostum? | Open Subtitles | الوقت متأخر, على مجيئكِ إلى هنا, أليس كذلك يا صديقي؟ |
Dua etmeye başlamak için biraz geç kalmadın mı? | Open Subtitles | اظن ان الوقت متأخر على ان تصلي اليس كذلك؟ |
Hayır, hayır. Bunun için biraz geç değil mi? | Open Subtitles | كلا, كلا, إن الوقت متأخر على ذلك, أليس كذلك؟ |
Bunun için çok geç. | Open Subtitles | الوقت متأخر على ذلك |
Bunun için çok geç. | Open Subtitles | الوقت متأخر على ذلك |
Bunun için çok geç, hayatım. | Open Subtitles | الوقت متأخر على ذلك |
Sanırım bunun için biraz geç kaldık. | Open Subtitles | أجل حسناً أعتقد أن الوقت متأخر على هذا |
Aramak için biraz geç değil mi, sizce? | Open Subtitles | الوقت متأخر على الإتصال, ألا تظني ذلك؟ |