"الوقت مناسب" - Translation from Arabic to Turkish

• tam zamanı
• uygun bir zaman
• iyi bir zaman
• Müsait
• doğru zaman
• zamanı gelmedi
• vakit
• vaktinin
• iyi zaman
• uygun zaman
• zamanı geldi
• sırası değil
• Kötü bir zaman
• vakti geldi

Baxterlar dört kişi azaldığına göre, harekete geçmenin tam zamanı.
اعتقد انه بالناقص اربعة من الباكسترز الوقت مناسب كأي مرة

Sadece bebek için uygun bir zaman mı?
هل تعتقدين حقا ان الوقت مناسب لـ أمتلاك طفل؟

Konuşmanın bu noktası düşünmek için iyi bir zaman. Uykusunu aldığını düşünen var mı?
إذن، وفي هذه النقطة من محادثتي، فإن الوقت مناسب للتأمل، حسنا، هل تعتقدون بأنكم تحصلون على ما يكفي من النوم؟

Müsait misiniz?
هل الوقت مناسب الآن؟

Sonra doğru zaman geldiğinde belki başka bir şişe açarız.
و عندما نشعر أن الوقت مناسب ربما نفتح قنينة أخرى

Şu aptal oyuncak bebekten kurtulmanın zamanı gelmedi mi?
-أليس الوقت مناسب لتتخلص من دميتك الغبية؟

Baxterlar dört kişi azaldığına göre, harekete geçmenin tam zamanı.
اعتقد انه بنقصان اربعة من الباكسترز الوقت مناسب كأي مرة

tam zamanı olmasada, Ona bütün paranı ver demiyorum ki.
حتى لو لم يكن الوقت مناسب الآن فأنت لن تعطيها كل نقودك

Bir mola için uygun bir zaman olacağını düşünüyorum.
أعتقد أن هذا الوقت مناسب لنأخذ راحة

İzin verir misiniz? uygun bir zaman mı?
ممكن سيدى ,هل الوقت مناسب?

Yakınlardaydım. Aslında bu pek iyi bir zaman olmayabilir.
نعم ، كنت في الجوار في الحقيقة لا أعتقد أن الوقت مناسب

Şu an havlu atmak için iyi bir zaman, Ne söylediğimi biliyor musun?
الوقت مناسب لتدعه يكسب المعركة هل تدر ما أقول؟

Müsait misin?
هل الوقت مناسب ؟

Tatlım, sence çantanı temizlemek için doğru zaman mı?
حبيبتي ، أتظنين حقاً أن هذا الوقت مناسب لتنظيف حقيبتكِ؟

- Kutlama zamanı gelmedi mi sence de?
الوقت مناسب للاحتفال ألا تعتقد ذلك؟

Uygun vakit gelince ben sana haber veririm tamam mı?
سوف أقوم بإخبارك عندما يكون الوقت مناسب , حسنا ؟

Anneleri, onların yuvayı terketmelerinin vaktinin geldiğine karar verdiğinde?
و كيف أن أمهم تقرر انه أصبح الوقت مناسب لمغادرة العش؟

Bunun, parayı bir maceraya yatırma teklifim için iyi zaman olduğunu düşündüm.
إعتقدت ان هذا قد يكون الوقت مناسب لزيارة ثانية عرضيه للإستثمار في ذلك العمل التجاري

Aradım, mesaj attım, anlık ileti gönderdim ve uygun zaman gibi görünmüyor.
حسناً، لقد إتّصلت بك وأرسلت إليك برسالة نصية وإلكترونية. ولم يبدو أن الوقت مناسب. لذا...

Söylediklerinle alakalı bir şey değil, ama zamanı geldi diye düşünüyorum. Neymiş o?
،إنه شيء لا يتعلق بما تقوله ولكن الوقت مناسب الآن

Bak, Clark peşinde olduğun her ne ise, şimdi sırası değil.
كلارك)،مهما كان ما حصلت عليه ) فليس الوقت مناسب الان

Köpekbalıklarına borç vermek için Kötü bir zaman. Ona biraz borç verebilirim.
ليس الوقت مناسب لوحوش الدّين يمكنني مساعدته بالقليل من المال

Herhalde şu an bir ara verme vakti geldi diye düşünüyorsunuzdur.
لا شكّ في أنّكم تعتقدون أنّ الوقت مناسب الآن للاستراحة، صحيح؟