"الوقود من" - Translation from Arabic to Turkish

    • yakıtı
        
    • yakıt
        
    • benzini
        
    • tanklarının
        
    Yani çok, çok ucuz. Eğer tüm gezegenimizin enerjisi füzyon ile karşılansaydı, gereken yakıtı okyanuslardan çıkarabilirdik. TED إذا كان الكوكب يعمل بمبدأ الانصهار، كنا لنستخلص الوقود من المحيط.
    Tankların yakıtı bitti. Çatışmak zorunda kaldık. Open Subtitles نفذ الوقود من الدبابات لذلك كان علينا القتال
    Tankların yakıtı bitti. Çatışmak zorunda kaldık. Open Subtitles نفذ الوقود من الدبابات لذلك كان علينا القتال
    Berlin de dahil, büyük şehirlerin hiçbirine yakıt sevkiyatı yapılamamakta. Open Subtitles لا يمكن الحصول على الوقود من معظم المدن بما في ذلك العاصمة برلين.
    Yörüngede kalmak için B tankını çıkarıp, A tankından yakıt yakmalıyım. Open Subtitles يجب أن آخذ بعض الوقود من الخزان ايه الى الخزان بى لكى أثبت على المدار
    -EDI'nin benzini bitecek neredeyse. -Eğer tekrar dolduramazsa, gemiye dönecek. Open Subtitles لقد نفذ الوقود من إدي ـ تقريباً وإن عجز عن ملئ نفسه فسيعود إلى السفينة
    yakıt tanklarının seviyesi %96'da. Open Subtitles لقد خسرنا بعض الوقود من المخزن . %و الأن هو 96
    EDİ'nin yakıtı bitmek üzere. yakıt bulamazsa gemiye dönmek zorunda kalacak. Open Subtitles لقد نفذ الوقود من إدي ـ تقريباً وإن عجز عن ملئ نفسه فسيعود إلى السفينة
    Eğer bulamazsak filonun yakıtı ne zaman bitecek? Open Subtitles اذا لم نجده فكم ستكون المدة قبل نفاذ الوقود من الاسطول؟
    Düzgün bir atış yapamadan önce gemimin yakıtı bitti. Open Subtitles نفد الوقود من مركبتي قبل التصويب بدقة عليكِ
    Yüzbaşı Weaver'ın emirleri doğrultusunda araçlardaki yakıtı akıtıp, hastane jeneratörünü çalıştırmak için kullanıyordum. Open Subtitles حسنا حسب اوامر الرائد ويفر كنت اسحب الوقود من الاليات التي تعمل على الديزل لكي اجهز به مولد المستشفى
    Depodaki yakıtı kullanarak geminin iticileri ile Seraphim'i manuel olarak yönlendireceğim. Open Subtitles سوف أنقل الوقود من الإحتياطي وأستخدمه على محركات دفع المحطة
    Araçlar ve makineler için yine de sıvı yakıta ihtiyacımız olacak ama bu yakıtı doğanın yaptığı gibi atmosferdeki karbondioksit ve sudan elde edebiliriz. TED سنبقى بحاجة للوقود السائل من أجل العربات والآلات، لكننا سنستطيع توليد هذا الوقود من ثنائي أكسيد الكربون في الجو ومن الماء، كما يتم توليده في الطبيعة.
    Suya yayılan yakıt her an patlayabilir. Open Subtitles ذلك الوقود من الممكن أن يشتعل فله خاصية الطفو فوق الماء
    Bir yerlerden yakıt falan alıyor olmalı. Open Subtitles حسنا، انها تحصل على بعض الوقود من مكان ما
    Fakat yakıt bilgisayarını değil. Open Subtitles ولكن لم يمحو سجل الوقود من على الكمبيوتر
    Çılgınca geleceğini biliyorum, ...arabamın benzini bitti, ...tuvaletinizi kullanmam gerekiyor. Open Subtitles أعرف أن هذا سيبدو غريباً بعض الشيء لكن نفد الوقود من سيارتي وأحتاج الحمام
    Arabamın benzini bitti tuvaletini kullanmak için çaresiz durumdayım. Open Subtitles انتهى الوقود من سيارتي وأحتاج الحمام بشدّة
    Savaş, Alman tanklarının yakıtının tükenmesi üzerine, kaybettiklerini düşünen İngilizlerin lehine döndü. Open Subtitles ...عندما بدت هزيمة البريطانيين وشيكه مالت كفت المعركه لصالحهم بشكلاً درامى... "عندما نفذ الوقود من دبابات "رومـيـل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more