Kralların bir zamanlar ziyafet verdiği yerlerde şimdi otlar var ve köylüler domuzlarına yuva yapmak için duvarları söküyor. | Open Subtitles | الآن الأعشاب تنمو فى المبنى حيث كان الملوك يقيمون الولائم ـ و عربات القرويين بجانب الجدران لعمل وقايه لخنازيرهم |
O kitapta, inanılmaz yemekler olan pahalı ziyafet salonlarında yapılan muhteşem kutlamalar anlatılıyor. | Open Subtitles | وبداخله, لديهم تلك الإحتفالات الرائعة في قاعات الولائم الباذخة و الوجبات المدهشة |
Dalgıç kıyafetinin kapatmadığı bir parçayla başlayıp, yemek borusundan aşağı inmişler ve iç organlarla ziyafet çekmişler. | Open Subtitles | أولا، هاجموا أي الأنسجة التي لم تشملها بذلة، ثم سافر إلى أسفل المريء والتي الولائم على الأعضاء الداخلية. |
Eskiden burası ziyafet salonuydu. | Open Subtitles | هذه كانت قاعة الولائم فى الأيام الخوالى |
Bu tür ziyafetler çok uzun sürmez. | Open Subtitles | من أسماك السردين التي كانت هنا. مثل هذه الولائم لا تدوم طويلاً. |
Eskiden burası ziyafet salonuydu. | Open Subtitles | هذه كانت قاعة الولائم فى الأيام الخوالى |
Kralların bir zamanlar ziyafet verdiği yerlerde şimdi otlar var ve köylüler domuzlarına yuva yapmak için duvarları söküyor. | Open Subtitles | الآن العشب ينمو فى القاعات ، التى أقام فيها الملوك الولائم يوما و الفلاحون ينقلون أحجار الجدران القوية حجرا بعد حجر ليبنوا مآوى لخنازيرهم |
... şuandakudurmuşbir hayvansenin üzerinde kendine ziyafet çekiyor olurdu! | Open Subtitles | ... كلب مصاب بداء الكلب سيتم الولائم على المتدلون الخاصة بك الآن. |
Bir sürü tören, sağlamından bir ziyafet ve bir geyik avı. | Open Subtitles | الكثير من الطقوس الولائم الكبيرة |
ziyafet salonumuzda ikramlarımız var. | Open Subtitles | هناك مرطبات مجانية في قاعة الولائم |
Şimdi ziyafet salonuna gitmek üzere oturumu sonlandırıyorum. | Open Subtitles | الآن ، دعونا ننتقل إلى قاعة الولائم |
Şereflerine bir ziyafet verirsiniz. | Open Subtitles | ستمنحهم الولائم تكريماً لهم |
Bir keçinin ziyafet sofrasına ait olmadığı gibi o da buraya, Asgard'a ait değil. | Open Subtitles | مكانها ليس في (آسغارد) وليست سوى ماعز على طاولة الولائم. |
Bu gece büyük bir ziyafet olacak. | Open Subtitles | سيكون هناك الليلة الولائم. |
..ve herkese ziyafet verin. | Open Subtitles | يمكنكِ أن تخدمي في الولائم... |
ziyafetler, hiç yapılmamış bir evin aptal saptal taslakları. | Open Subtitles | تلك الولائم وتلك المخططات الغبية لمنازل لن تبنى أبدا |
Onu dönüştürmemin öncesinde bile, kendi şerefine ziyafetler veren kendini beğenmiş asilzadenin tekiydi. | Open Subtitles | قبلما أحوله كان أرستقراطيًا مسرفًا يقيم الولائم على شرفه. |