Yazılım bunu çok görünür bir biçimde yaptı, çünkü yazılım ölçülebilir. Fakat asıl olan bunun web'in tümünde gerçekleştiği. | TED | أنجزت البرمجيات هذا بطريقة كانت واضحة، لأنها قابلة للقياس. لكن الشئ الملاحظ أن هذا في الواقع يحدث عبر الويب |
Sosyal haber sitesi olarak adlandırılan bir site. Bu şu anlama geliyor popüler ön sayfalar web'de en eğlenceli şeyler. | TED | هذا ما يمكنكم تسميته موقع أخبار إجتماعية. في الأساس كل ذلك يعني أنها صفحة بداية ديموقراطية لأفضل الأشياء على الويب. |
Sizin gösterdiğiniz şeyler sonucunda; yani web sayfası insanlara her zaman makine aracılığıyla ulaşmam ve hep onların beni araması... | Open Subtitles | البعض من الأشياء التي جأت بها موقع الويب الفكرة التي كنت أتكلّم عنها دائما لهؤلاء الناس من خلال البريد الصوتي |
Sonra bir internet satıcısı buldum ve mıknatısları piyasa fiyatının yarısına aldım. | Open Subtitles | ثم تعقبت بائعا للمغنيط على الويب و باعني المغنيط بنصف ثمن السوق |
Hatta web, tamamen çöplüğe dönmüş durumda. | TED | في الواقع، قد أصبح موقع الويب بالكامل مليئًا بالتفاهات. |
web'de sizi kimin izlediğini ve dijital ormanlar aracılığıyla sizi kimin takip ettiğini görmek için onu indirebilir, Firefox'ta kurabilirsiniz. | TED | يمكنك تحميله وتثبيته في الفايرفوكس، لرؤية من يتعقبكم عبر الويب ويتبعك عبر الغابات الرقمية. |
Bu artış, İnternet'in kullanılmaya başlanmasıyla da son bulmadı. Kütüphane görevlilerini bitiren, web ve arama motorlarının ortaya çıkışı oldu. | TED | حتى دخل الإنترنت في اللعبة كذلك مواقع الويب و محركات البحث دخلا في اللعبة فقلت الحاجة لأمناء المكتبات |
web, bir nevi, her şeyi içine çeken bir karadeliğe benziyor. | TED | الويب ، بمعنى ما ، عبارة عن حفرة سوداء نوعا ما ، التي تبتلع داخلها كل شئ. |
Bütün ekranlar Bir'e bakıyor. web'in dışında bir bit bile kalmayacak. | TED | كل الشاشات تنظر الى الواحدة. لن تعيش قطعة خارج الويب. |
Ücretsiz kitap ve filmlere ek olarak 1996 yılına ait web sayfalarına dahi erişebilirsiniz. | TED | فعطفاً على الكتب والأفلام المجانية، يمكنكم تصفح الويب والاطلاع على صفحات يعود تاريخها إلى عام 1996. |
Clay Shirky'in çok ilginç bir yazısı vardı ...yaklaşık 2 ay önce dikkatlerin çoğu ondaydı, ...bu aslında bağlantıların dağılımıdır ...web de bütün bu çeşitli farklı bloglar için. | TED | الآن هناك مقال شيّق جداً كتبه كلاي شيركي الذي أسترعى الكثير من الإنتباه قبل شهر، وهو في الأساس حول توزيع الروابط على الويب الى كل هذه المدونات المتعددة المختلفة. |
Bağlantı enerjidir. web'in çalışmasını sağlayan da herşeyi mümkün hale getiren enerjidir. | TED | العلاقة هي الطاقة التي تستهلكها لتشغيل الويب ولجعل كل شئ نظن أنه ممكن، ممكن. |
Ama bu Reddit'le ilgili değil. Bu web'de ortaya çıkan yeni şeyleri keşfetmekle ilgili. | TED | لكن الأمر ليس حول ريديت. الأمر في الواقع حول إستكشاف أشياء جديدة تظهر على الويب. |
Ve bunlardan, web sayfasına gidebilir ve ve tekrar başlatabilirim. | TED | و من هذه ، ويمكنني أن الحفر في صفحة الويب و الاكتفاء باطلاقها مرة أخرى. |
Önerilerinizi almayı çok isterim, sizi web sitemizde görmeyi çok isterim. | TED | أنا على استعداد لاستلام اقتراحاتكم، وأنا على استعداد لاستضافتكم في صفحة الويب لدينا. |
Çünkü Apache onlara... değişik şeyler yaptırabiliyordu Ticari web serverlar. | Open Subtitles | لأنه يسمح لهم القيام بالعديد الامور التي تعجز عنها بعض خادمات الويب التجارية |
Bunun nasıl yaptığını bilmek istiyorum. Soyadı yok, banka hesabı yok. web'den bu şeyleri nasıl sipariş ediyorsunuz? | Open Subtitles | لا أسم اخير, لا حساب مصرفي كيف سنفعل هذا من الويب ؟ |
Buna şu anda internet; kendiniz de kontrol edebilirsiniz. | TED | هذا في الحقيقة موجود مباشرة على الويب الآن؛ يمكنكم تصفح الإنترنت ورؤيته |
Ve kendi alanınızda size yardım etmek için yapılacak olan tüm internet aramalarının yüzde ellisini yakalamanız gereken topu topu yaklaşık yedi gününüz vardır. | TED | ولديك حوالي سبعة أيام فقط للحصول على 50 في المئة من جميع عمليات البحث على الويب التي تمت في أي وقت لمساعدة منطقتك. |
WIPP Tesisine girebilirim... ..ama uranyumu kod olmadan alamam... ..ve kod gece yarısına kadar geçerli. | Open Subtitles | الآن, بإمكاني أن أدخل إلى مُنشأة (الويب) لكني لا أستطيع أن آخذ اليورانيوم بدون الرمز وهو ينتهي عند منتصف الليل |
Ve internete herhangi bir ipucu var mı diye baktım. | TED | ولجأت إلى الويب كي أرى فيما لو كان هناك بعض المفاتيح لحل اللغز. |
Hacker bilgisayarına sızıyor ve seni gözetlemek için webcam'ini kullanıyor. | Open Subtitles | المُهكّر يُصيب حاسوبك بها، ويُمكنهم إستعمال كاميرا الويب للتّجسس عليك |
Şu anda internette mevcut. Seadragon'la destekleniyor. | TED | وهكذا، فهذا مباشر على الويب. ويتم تشغيله عن طريق سي دراجون |
Eğer internetten izliyorsanız eminim o kadar da korkunç değildir. | Open Subtitles | أنا واثقة أنه غير مخيف إن كان على شبكة الويب |