bankaya gidip emanet kutusunda ne varsa ona vermemi istiyor. Bunu görüyor musun? | Open Subtitles | يريد مني الذهاب الى البنك وأن أحضر لهم ما يوجد في صندوق المدخرات |
Ev hesaplarına giden yüzde 50 her altı ayda bir bankaya gider. | TED | اما الحساب المنزل .. فانا ااخذهم كل ستة اشهر الى البنك |
bankaya gider ve ne bulur orada, dersiniz? | Open Subtitles | أتى النجار الى ال باسو تصادف دخوله الى البنك و ماذا وجد |
bankaya ve bakkala uğrayacağını tahmin etmiştim. | Open Subtitles | اعتقد بأنه ذاهب الى البنك ومن ثم الى المخزن |
Bir hırsızın bu bankaya girmesine imkan ve ihtimal yok. | Open Subtitles | لايوجد اى سبيل لاى لص يمكنه الدخول الى البنك. |
Bu kağıdı bankaya verirsin, banka öder. | Open Subtitles | فقط اعطي هذه الورقة الى البنك والبنك سيدفع |
bankaya git, evlat. Alabildiğin herşeyi al. | Open Subtitles | اذهب الى البنك يافتى خذ كل شىء تستطيع ان تاخذه |
Beyefendi, zenginsiniz demiyorum, ama bankaya girdiğiniz zaman tüm veznedarlar "yuppi" diyor. | Open Subtitles | لا اريد ان اقول انك رجل ثري لكن عندما تذهب الى البنك كل آلات الصرافة تقول وبييييي |
Senin kasanın anahtarını ve kimliğini alıp bankaya senin piyango paranı çalmaya gitti. | Open Subtitles | لقد أخذ مفتاح صندوق الايداع، ورخصة قيادتك. , وهو الان في طريقه الى البنك لسرقة مال اليانصيب |
Birkaç güne kadar bankaya gideceğim. Her şeyin kesin olması gerekiyor. | Open Subtitles | كارل , سوف اذهب الى البنك خلال ايام لايمكن ان تكون هناك اشياء ليست جاهزة |
Hatta bir süreliğine kar maskesi bile taktım, fakat bu şekilde bankaya gitmem imkansızdı. | Open Subtitles | وايضا اضع الاقنعة .. لكن جعله من المستحيل الذهاب الى البنك |
Adam ile birlikte yarın bankaya kredi hakkında görüşmek için gideceğimizi söylemek istedim. | Open Subtitles | اردت ان اخبركم ان ادم و انا سنذهب الى البنك غداً لكى نتحدث عن اخذ قرض |
başka bir deyişle var olan her bir dolar ödenen faiziyle birlikte bankaya geri dönmelidir. | Open Subtitles | وبعبارة أخرى ، تقريبا كل دولار موجود يجب أن يعاد الى البنك مع فائدته لكن, |
Ve de daima, Kay Teyze'nin bankaya gitmek için evden çıktığı ve Mickey'in onu eve getirdiği saatler arasındaydı. | Open Subtitles | ودائما في الساعات التي تغادر فيها العمة كاي الى البنك وعندما يقلها مايكي الى المنزل |
bankaya giriyorum, kutunun içindekileri bu çantaya koyup sana veriyorum. | Open Subtitles | سوف أدخل الى البنك , وأضع محتويات الصندوق هذه الحقيبه وأسلمها لك |
bankaya gidiyorum, bu gece buluşuruz. | Open Subtitles | انا ذاهب الى البنك ومن ثم نحن في طريقناللمقابله هذه الليلة. |