"الى روسيا" - Translation from Arabic to Turkish

    • Rusya'
        
    Size söylemeden Rusya'ya gitmenin yanlış bir şey olduğunu anladım şimdi. Open Subtitles ادرك ان الذهاب الى روسيا بدون ان اعلمكم كان قراراً خاطئا
    Yani, Rusya'da bulunmuş herhangi birisi bilir ki orada gelecek ay için bile bir plan yoktur. TED أعني، أي شخص ذهب الى روسيا سيعرف أنه لا يوجد تخطيط لروسيا للشهر القادم.
    Görüyorsunuz çalışmaya Doğu ve Merkez Avrupa'da başladık, ve Rusya'ya taşındık. TED بدأنا العمل في أوروبا الشرقية والوسطى، وانتقلنا الى روسيا.
    Bana Rusya'da antrenman yapabileceğimi söylediler. Open Subtitles لقد اخبرونى انهم ذاهبون فدعيني اذهب الى روسيا
    Ama Amerika'dan çok Rusya'ya gider gibisiniz. Open Subtitles لكن يبدو انك تذهب الى روسيا اكثر من ذهابك الى امريكا
    Dutch gitti ve onları güvenle tekneyle Rusya'ya gönderdi. Open Subtitles دتش تدخل في الموضوع وارسلهم في قارب الى روسيا
    Onun için çok önemliydi. Çünkü her şeye rağmen eninde sonunda Rusya'ya tekrar döneceğini biliyordu. Open Subtitles و كان ذاك هاما لها كونها ستكون مطلعة على كل شيء عاجلا ام آجلا, سترجع بذل الى روسيا
    Bak, böyle ayrılmayalım, sabah Rusya'ya gidiyorum. Open Subtitles لا تدعينا نفترق بهذه الطريقة سأطير الى روسيا في الصباح
    Rusya'ya gidip komünist cücelerle yaşamam gerekecek. Open Subtitles علي الذهاب الى روسيا والعيش مع الأقزام الشيوعيين
    Eğer D.C Brian'ın Rusya'ya N.Z.T. soktuğunu farkederse bu bambaşka bir kelle avına döner artık. Open Subtitles اذا اكتشفت السلطات ان براين احضر الحبوب الى روسيا فان هذه سيصبح
    Rusya'ya kaçarak ona yaptığım bunca şeyden sonra bunun geleceğini görmemiştim ama... Open Subtitles بعد كل ما سببته لها بالهروب الى روسيا لم اتوقع حدوث هذا ولكن
    Rusya'ya bağışıklık aşısını tamamlaması için lazım olan son şeyi almasına yardımcı olmak için gittim. Open Subtitles لقد ذهبت الى روسيا لمساعدتها فى الحصول على اخر شىء احتاجته وان تحصل على مناعة مكتسبة
    Onları bize getir, biz de Rusya uçağına binip gidelim. Open Subtitles تسليمهم لنا وأعادتهم على متن طائرة الى روسيا.
    Herr Freundlich, yolculuğunda Avusturya'dan geçecek Rusya'ya gidecek, Kırım yarımadasına varacak. Open Subtitles ستُسافر البعثة مع فراونديش من النمسا الى روسيا وتصل الى شبه جزيرة كرايمي
    Ailem Rusya'ya kendi rızalarıyla gitmediler. Open Subtitles والدي لم يذهبوا الى روسيا باختيارهم
    bir dakika beyler. Rusya'ya gitmek zorunda değilim. Open Subtitles لحظه لست بحاجه للذهاب الى روسيا
    Çünkü tüm hayatım boyunca Rusya'ya geri dönmeyi hayal ettim. Open Subtitles لأن, طوال حياتي خططت كي اعود الى روسيا
    Ben 2 yıl önce jimnastik takımımla Rusya'ya gitmiştim. Open Subtitles لقد ذهبت الى "روسيا" مع فريق الرياضه البدنيه
    Rusya'ya gidersem asla geri dönemem. Open Subtitles اذا ذهبت الى روسيا فلن أتمكن من العودة
    - Hayır, Rusya'ya gitmene gerek yok, tatlım. - Evet var! Open Subtitles كلا، ليس عليك الذهاب الى روسيا يا عزيزي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more