| Solda, Japonya'daki Magic Lantern'ı görüyorsunuz. Ginza, Tokyo'da yer alıyor. | TED | هنا على اليسار، لديكم ذ ماجيك لانترن في اليابان. في منطقة جينزا في طوكيو. |
| Ben yarı Japon, yarı Fransızım ve belki hatırlarsınız, 2011'de Japonya'da çok büyük bir deprem oldu. | TED | أنا نصف ياباني ونصف فرنسي، وربما تتذكرون الزلزال الهائل الذي حصل في اليابان في 2011. |
| 17. yüzyılın Japonya'sındayız batı sahilinde ve bilgeliğe ulaşmış küçük bir keşiş gece yarısına doğru aceleyle küçük bir tepenin sırtına doğru ilerlemekte. | TED | نحن في اليابان في القرن السابع عشر على الساحل الغربي هناك راهب ضئيل ذابل يسرع قرابة منتصف الليل إلى قمة تل صغير |
| Alaska bu yönde, Japonya tam önümüzde ve Avustralya solumuzda. | Open Subtitles | آلاسكا ، في هذا الاتجاه ، اليابان في الجهة الأمامية و أستراليا في مكان ما جهة اليسار |
| Aslında, Avrupa ve Japonya'da çok tutuldular. | Open Subtitles | لقد كانا كبيران في أوروبا و ضخمان في اليابان, في الحقيقة |
| Sergiyi iptal edip ve herşeyi planlandığından önce Japonya'ya geri götürdüler. | Open Subtitles | استراحه المعرض تم الغاؤها وكل شئ بداء ارجاعه الي اليابان في وقت سابق في مدة محددة |
| Japonya büyüyen bir güçtü ve İngiltere'nin yardım çağrısı çıkarlarına mükemmel bir şekilde uyuyordu. | Open Subtitles | كانت اليابان في ذلك الحين قوة ناشئة حيث كانت دعوة بريطانيا لمساعدتها البحرية مناسبة لطموحاتها تماماً |
| Nasyonalist Çin'e halk yardımı ve İngiltere'ye de askeri yardım yaptı ki her iki devlet de Japonya'nın düşmanıydı.. | Open Subtitles | كلا أعداء اليابان في الحربِ، أَيّ بالمناسبة بالكامل في الإنتهاكِ؟ قواعدِ حربِ دوليةِ. |
| Nasyonalist Çin'e halk yardımı ve İngiltere'ye de askeri yardım yaptı ki her iki devlet de Japonya'nın düşmanıydı.. | Open Subtitles | قدّم قروضَا علنيّة للصين الوطنيّة وقدّمَ مساعدات عسكريةَ للبريطانيينِ ..كلاهما أعداء اليابان في الحربِ |
| O kaza sırasında Japonya'ya davada çalışmak için geldi... | Open Subtitles | خلال تلك الحادثة ، أتت إلى اليابان في طلب العمل على القضية |
| Ancak, Japonya'nın savaştaki yenilgisinden sonra sadakatini değiştirdin. | Open Subtitles | وبعد ذلك غيرت ولاءك بعد هزيمة اليابان في الحرب |
| Japonya'daki arkadaşımız dün gece aradı mı? | Open Subtitles | هل اتصل اصدقاؤنا من اليابان في الليلة الماضية؟ |
| Bu sene başında Japonya'ya gitmiştim. | Open Subtitles | قمتُ بزيارة اليابان في وقت مُبكّر هذا العام |
| Japonya'ya gitme nedeninin o bayanla balayı yapmak olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | أعتقدتُ أنك رحلت إلى اليابان في شهر عسل مع تلك السيدة |
| Aynı koronun onların evlilik yıldönümü gününde tekrar Japonya'ya geldiğini öğrendim bu yüzden annemden üç bilet almasını istemiştim. | Open Subtitles | أكتشفت بانهم نفس الجوقة كانت تاتي الى اليابان في يوم زفافهما لذلك طلبت من امي شراء 3 تذاكر |
| Japonya'dan birinci sınıf uçak yolculuğuyla geldi. | Open Subtitles | ,لقد أتى من اليابان في درجة رجال الأعمال |
| Bu zamanda Japonya'da kurt ne arasın! | Open Subtitles | ليس هناك أي ذئاب هنا في اليابان في هذا اليوم و هذا العصر |
| Evet, bir kaç hafta içinde onlar Japonya'ya taşınıyorlar. | Open Subtitles | نعم، إنهما مسافران إلى اليابان في غضون أسابيع |
| Şefim sözleriniz, Japonya'nın Joson ile tek bir ülke olduğu sloganına terslik teşkil etmiyor mu? | Open Subtitles | كذلك كلماتك عن شعار اليابان في حفل التوحيد و الذي يعني بأن كوريا و اليابان جسد واحد |
| Bir kriz yaşandı ve son anda Japonya'ya gitmem gerekti. | Open Subtitles | كان هناك ازمة وكان علي ان اذهب الى اليابان في اخر لحظة |