"الياقوتة" - Translation from Arabic to Turkish

    • yakut
        
    • Yakutu
        
    • yakutun
        
    • Taşı
        
    • Taşım
        
    • yakutunu
        
    O yakut Kraliçe Elizabeth'in tacından düşmüştü. Open Subtitles هذه الياقوتة كانت من تاج الملكة اليزابيث
    Gerçek ya da değil. O yakut benim hayatımı değiştirecekti. Open Subtitles حقيقية او زائفة, هذه الياقوتة كانت ستغير حياتى
    yakut ve elmas yüzük özellikle harikaydı. Open Subtitles الياقوتة والعنقود الماسي كانا رائعين للغاية
    Bu Yakutu al. Çocuk için fazladan yere ihtiyaç yok. Open Subtitles خذ هذه الياقوتة ، الطفل لن يشغل مكانا كبيرا
    O Yakutu çıkarmaya çalışırken vücudundaki tüm kemikler kırıldı. Open Subtitles كسر كل عظمة فى جسده فى محاولة الحصول على هذه الياقوتة
    O yakutun benim için anlamı çok büyük. Open Subtitles الياقوتة تعنى الكثير لى انها لاتقدر بثمن
    Taşı bulma işini bana bırak. Open Subtitles عد الى غرفتك و اترك تحدي الياقوتة هذا لي
    Kardeşlerinden önce kraliyet yakutunu Bulmak zorundasın. Open Subtitles عليك أن تجد النواة الملكية التي في الياقوتة قبل أخواتك
    yakut kraliyet kolyesini kardeşlerinizden önce siz bulmalısınız. Open Subtitles عليك أن تجد النواة الملكية التي في الياقوتة قبل أخواتك
    Ve yakut kaçakçımızın bu rekabeti kaçırmaması için şova uğramasını umacağız. Open Subtitles آملين بأن سارق الياقوتة الذي نبحثُ عنه لن يستطيع مقاومة القدوم لتفقد المنافسة
    İtiraf etmeliyim ki bu yakut oldukça süper görünüyor. Open Subtitles عليّ الإعتراف، هذه الياقوتة تبدو في غاية الروعة
    Bay Zhang yakut için iki yüz milyon dolar teklif ediyor. Open Subtitles السيد زانغ يعرض 200 مليون دولار مقابل الياقوتة
    - Kapağında, asla zihnimden çıkmayacak güzellikte bir yakut vardı. Open Subtitles اعتدت أن تكون الياقوتة على سطح السفينة وهو ما لن ينسى أبدا.
    Sadece Kraliyet kanı taşıyan biri Yakutu geri getirebilir. Open Subtitles فقط من هو من دم ملكي بامكانه أن يستعيد الياقوتة
    Mandalay Yakutu hırsızlığı oldukça etkileyiciydi. Open Subtitles سرقة الياقوتة الماندلايه كان مثيرة للغاية
    - Oh, tamam şef. Evet, Yakutu boşver, o gitti zaten. Open Subtitles اوكى ايها الرئيس انسى الياقوتة.
    Korumaya, Yakutu alabilmek için rüşvet verdim. Open Subtitles "ومن ثم رشوتُ حارسًا للحصول على الياقوتة"
    Mandalay Yakutu ustaca bir iş olmuş. Open Subtitles الياقوتة الماندالية كانت ضربة معلم
    Evet, yakutun evine güvende gittiğinden emin olmak istedim. Open Subtitles نعم، أردت التأكد من أن الياقوتة بطريقها للوطن بسلام
    Kızı bulup Taşı alınca kral olacak. - Sonsuza kadar. Open Subtitles و سيجد الفتاة ويحصل على الياقوتة ثم يصبح ملكا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more