AB bizi desteklediği için ama henüz Euro bizi kirletmedi. | Open Subtitles | لإننا مدعومين من الإتحاد الأوروبي ولكننا لم نلطخ اليورو بعد |
Euro'nun mikro boyasını kıran ilk adam olduğunu anlatır. | Open Subtitles | يشاع عنه أنه أول رجل قام بزييف الطباعة الدقيقة على اليورو |
Euro ile satın aldılar ve çok kaybettiler. | Open Subtitles | لقد أبتاعوا العديد من اليورو ، وخسرنا الكثير |
YV: Kişisel olarak, muazzam bir heyecan ve büyük bir hayal kırıklığı görüyorum. Zira avro Bölgesi'nde yeni bir başlangıç yapma fırsatına sahiptik. | TED | يانيس: من وجهة نظري الشخصية، كانت مثيرة للغاية، ومخيبة للآمال جدًأ. لأنه كان لدينا الفرصة لإعادة تشغيل منطقة اليورو. |
Bakın, ben AB'yi ve avro Bölgesi'ni Avrupa'yı yaşayan, Avrupa'yı soluyan biri olarak eleştiriyorum. | TED | أنظر، إنتقادي للإتحاد الأوروبي ومنطقة اليورو تأتي من شخص يعيش ويتنفس أوروبا. |
Bir bakıyorsun euroya yükleniyorlar sonrasındaysa dolar için ötekini sepetlemekle uğraşıyorlar. | Open Subtitles | بدقيقه يشترون اليورو و الدقيقه الاخرى لا يستطيعون ان يتخلوا بسرعه عن الدولارات |
Hadi ama! Yardımcı ol. Sadece birkaç Euro eksiğimiz var. | Open Subtitles | يا رجل ، سـاعدني ،النقص في قليل من اليورو |
Tam da size Euro'nun uzun vadede finansal kapasitesini sormuştum. | Open Subtitles | حسنا كنت على وشك أن أسألك عن رأيك عن فائدة اليورو على المدى الطويل |
Orkinos avcılığı, Avrupa'da devlet desteği ile milyonlarda Euro menfaat elde eder. | Open Subtitles | الفساد والأكاذيب يسودان كل مكان تستفيد أساطيل صيد التونة من ملايين اليورو في الإعانات الأوروبية. |
Bunun arkasındaki insanlar rahatlıkla sahte Euro basabilirler. | Open Subtitles | الناس وراء هذه الجريمة يمكنهم بسهولة طباعة عملة اليورو مزورة الأن. |
Makedonya'da referandum geçerse, para birimi Euro olacak. | Open Subtitles | إذا المقدوني الإستفتاء العام يَعْبرُ، العملة سَتَنْقلُ إلى اليورو. |
Şey, banka hesabını büyük bir Euro havalesi var mı diye kontrol ettim. | Open Subtitles | حسناً سوف أتفحص حسابه البنكي لأي إيداعات كبيره من اليورو |
Uzun zamandır açmadığım bir Euro kutum var. | Open Subtitles | لدي صندوق من اليورو لقد كنت اتمسك به لفترة طويلة. |
Ama bence bir çok insan Yunanistan'ın Euro bölgesindeki çok daha derin yapısal sorunların, daha geniş küresel ekonomik sistemdeki zaafiyetlerin ve demokrasilerimizdeki zaafiyetlerin bir belirtisi olduğunda ittifak edecektir. | TED | ولكني اليوم أعتقد أن معظمهم سيتفق على أن اليونان كانت فقط إحدى الأعراض لمشاكل هيكلية أعمق بكثير في منطقة اليورو و هشاشة النظام الإقتصادي العالمي العريض هشاشة ديمقراطياتنا |
Bu sırada, Euro yeni doğmuş bir para birimiydi, iş dünyası ve tabii yatırım için fırsatlar ifade ediyordu. | TED | الآن , اليورو كان عملة مولودة حديثاً لفرص عظيمة للمكاسب , وبالطبع , للإستثمارات . |
Charlie, Euro'yu global piyasaya tanıtan kişi işte bu. | Open Subtitles | تشارلي ... هذا الرجل هو الذي قدم اليورو للسوق العالمية |
Lira kabul ediyor musunuz, yoksa Euro mu oldu? | Open Subtitles | هل تقبلين الليرة؟ أم أصبحت اليورو الأن؟ |
Şimdiyse Yunanistan iflas etsin diye Euro'ya değer kaybettirmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | حالياً، نحاول أن نقلل من عملة اليورو حتى تفلس (اليونان) |
Salt Yunanistan'da değil, avro Bölgesi'nde. | TED | ليس فقط في اليونان، بل في منطقة اليورو. |
YV: Hiç kuşkusuz, avro Bölgesi'nin yapısını değiştirmezsek, onun bir geleceği yok. | TED | يانيس: حسنًا، مما لا شك فيه أنه إذا لم نغير النظام الهيكلي لمنطقة اليورو، لن يكون لمنطقة اليورو مستقبل. |
Lütfen Avrupa'dan gelecek yeni bilgilendirmeleri alana dek sakin davran. | Open Subtitles | اجلس مكانك حتى نتلقى مزيد كلمة من اليورو. |
Paunda elveda ve euroya da... | Open Subtitles | ودعوا الباوند واستقبلوا اليورو |