"امرٌ" - Translation from Arabic to Turkish

    • şey
        
    İnsanların, sadece kötü bir şey yaptıktan sonra bunu söylemeleri çok komik. Open Subtitles انه امرٌ مضحك كيف يقول الناس ذالك بعد ان يفعلوا شيئاً سيء
    Ama keşfettim ki, koşmakla ilgili güzel şey şu; bu etkinlik sırasında sürekli acayip birşeyler oluyor. TED ولكن الامر الجميل في هذا الخصوص .. انني اكتشفت ان هناك امرٌ عجيب يحدث في هذا النشاط طيلة الوقت
    Doğru olması gereken bir başka şey: bu sürü gerçekten maddeci olamaz. TED وهناك امرٌ آخر .. يجب ان يكون موجوداً .. ان تلك الفرقة لا يمكن ان تكون مادية
    EB: Bu üzerinde çalışmaya başladığımız bir şey. TED إد بويدين : حسناً .. هذا امرٌ من الامور الصعبة جداً التي نعمل عليها
    Bu herkesin yapılacaklar listesinde olması gereken bir şey, çünkü bir okyanus gezegeninde yaşıyoruz. TED انه امرٌ يجب على الجميع القيام به لاننا نعيش على كوكب
    Vücudumuzun dizaynı -- tamamen farklı bir şey. TED كل الامر يتعلق بالجسد .. انه امرٌ مختلف تماما
    İş politikaya gelince, hiçbir şey mantıklı değil. TED لانه عندما يصل الامر للسياسة .. فهو امرٌ غير منطقي حتماً
    Elizabeth Pisani: "İş politikaya gelince, hiçbir şey mantıklı değil." TED إليزبيت بيساني :عندما يصل الامر للسياسة .. فهو امرٌ غير منطقي حتماً
    Şu anda kirlilik felaket boyutuna ulaşmış ve akan bilgiler içinde birçok kıyıda köşede kalmış şey de dışarı sızıyor. TED وهذا امرٌ فظيع جدا .. ويسبب فوضى عارمة جدا واعتقد ان هنالك الكثير من المعلومات يتم اخفاؤها عن الاعلام
    İşkence kötü bir şey, fakat kahramanınız tarafından yapıldığında sizi birçok yönden mahvediyor. TED والتعذيب امرٌ مروع بحد ذاته .. ولكن ان تعذب على يد شخص كنت تعده بطلك فهذا يدمرك نفسياً على عده أصعده
    İnanılmaz. Hiçbir Hollywood tasarımcısı bundan daha ilginç bir şey yaratamazdı. TED انه امرٌ رائع جداً .. ولا يمكن لاي مصمم في هوليوود ان يخرج بامر بمثل هذا الابداع .. او الاثارة
    Burada bahsettiğimiz şey, çocuklara düzgün bir yaşam sunmak. TED انه امرٌ واجب .. ان نعطي للاطفال حياة لائقة وهو الذي نتحدث عنه الان
    Konuşmamız gereken bir şey var. Open Subtitles هناك امرٌ واحد أنا وانت يجب أن نتحدّث عنه،
    Öncelikle bütün tesisat hâlâ çalışıyor, ki harika bir şey. Open Subtitles اولاً , مفاصلي لازالت تعمل , وهو امرٌ رائع
    Dinle, seninle bir şey konuşmam gerekiyor. Open Subtitles افعل ما تريد اسمع, اريد أن اتحدث معك بخصوص امرٌ ما
    Evet, talihsiz bir şey olmuş ama bir duvar yazısından ötürü hemen öyle aşırı tepki vermeyelim. Open Subtitles أجل, هذا امرٌ مؤسف ولكن دعينا لا نبالغ برد فعل رسمة واحدة
    Ve bir noktada farkettim ki, böyle bir çocuğun damarı tuttuğunda, muhtemelen yapabileceğiniz en iyi şey, mümkün olduğunca onun yanında olmaktır. Bu zordur, çünkü gerçekte yapmak istediğiniz şey oradan çekip gitmektir. TED وفي نقطة ما ادركت .. انه عندما يحاول طفلٌ مثلا هذا ان يندمج فإن افضل طريقة للقيام بذلك هي ان تكون قريباً منه قدر الامكان وهذا امرٌ صعب .. لان الخيار الملائم لك منطقياً هنا ان تبتعد عنه..
    Ben burada size gerçekten harika bir şey söylüyorum. TED وانا اخبركم انه امرٌ رائع جداً
    İnsan bilincimizin gittikçe artan yönlerini tanımlayan kodu yazma üzerine çalışan onlarca milyon insan var ve bütün bu bağlantıların bir araya geleceğini ve sonunda insan bilincini oluşturacağını görmek için dâhi olmaya gerek yok ve bu da bizim değer verdiğimiz bir şey. TED هناك عشرات الملايين من الناس التي تعمل على كتابة شيفرة تعبر عن جوانب كثيرة من وعينا البشري ولا يستلزم الامر عبقريا ليرى ان هذه الخيوط ستجتمع و تكون ككل الوعي البشري، و هذا امرٌ سنقدره جدا.
    Bunu hep biraz merak etmişimdir çünkü lekeleme bence kötü bir şey, oysa bolca seks gayet iyi bir şey, neyse bunu bırakalım. TED ولكن لدي بعض الفضول عن هذا المفهوم أليس التميز والتفرقة هما عادة عن الامور السيئة ولكن ممارسة الجنس بكثرة هي امرٌ جيد . ولكن لنترك الامر هنا ..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more