Anladığıma göre Amos Koi adında bir cesediniz var. | Open Subtitles | أنا أتفهمك لديك دييونيوم هناك من جانب اسم اموس كوي |
O duvara çivi çakacaksan, dikkat et, Amos. | Open Subtitles | كن حذِراً وانت تضع المسامير في الجدار, اموس |
Burası Tori Amos coverları yapan bir gruptan bile daha depresif olmuş. | Open Subtitles | هذا اكثر كابة من غلاف فرقة توري اموس. |
Yardım etmeye çalıştığın için sağ ol, Amos. | Open Subtitles | حسناً, أقدر لك رغبتك في المساعدة, اموس الأمر فقط... |
Üzgünüm, Amos. Aklına bir fikir geldi mi? | Open Subtitles | أنا آسفة, اموس ألديك بعض الأفكار؟ |
Kylie, ben Amos. Geliyor. Silahı var. | Open Subtitles | كايلي, أنا اموس انه قادم, ومعه بندقية |
İyi o zaman, artık seni rahat bırakmam konusunu dert etmene gerek kalmadı. Zamanınızı harcadığımız için özür dilerim. İyi olmadı, Amos. | Open Subtitles | حسنا , لا تقلق بشأن تركى لك و شأنك انا اسفة لأننى اضعت وقتك (ليس جيد يا (اموس هل مازلتِ غاضبة بشأن العلاج النفسى ؟ |
Direktör Amos ve Başkan tarafından 13'ü gözetlemem istendi. | Open Subtitles | لقد تم الطلب مني ان (اراقب "13" من قبل المدير (اموس ورئيس الولايات المتحدة |
Kimsenin bilmediği bir yer, ne Giordino ne Amos, hatta Başkan Carrington'un bile. | Open Subtitles | مكان لا احد يستطيع ان (ان يعرفه احد ، لا (جوردينو لا (اموس) ، ولا حتى (الرئيس (كارينجتون |
Eminim Müdür Amos işbirliği için sevinecektir. | Open Subtitles | انا متأكدة ان المدير (اموس) سوف يكون سعيداً في ان يتعاون |
Benim istediğim kadar Amos da 13'ü ölü olarak görmeyi istiyor. | Open Subtitles | (انت تعرفين مثلما اعرف ان (اموس فقط يريد ان يرى "13" ميتاً |
Amos, kendi ordunu kurmak için geldiğini düşünüyor. | Open Subtitles | اموس) يعتقد انك اتيت هنا) من اجل صفقة اسلحة |
Belki o zaman Amos'a Frank Giordino'nun kaçmasına nasıl izin verdiğini anlatabilirsin. | Open Subtitles | عندئذ يمكن لك ان (تشرح لـ (اموس كيف انك سمحت شخصياً لـ (جوردينو) ان يهرب |
Amos'un seni kelepçelemek istediğini biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | تعرف ان (اموس) كان يريد منك انت تخرج في الاصفاد ، صحيح ؟ |
Amos daha iyi bilmeli. | Open Subtitles | اموس) يتعين ان يتعلم ان يكون) افضل من ذلك |
Ama Amos yetkisiyle hangi bilgiye giriş yetkimiz olduğunu kim bilir? | Open Subtitles | لكن مع ظهور (اموس) على المسرح من يعرف اي معلومات سوف نتوصل اليها ؟ |
İçimde Amos'tan yardım isteme konusunda benden daha istekli olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لدي شعور انك سوف تسألين (اموس) بشكل الطف مني |
Amos bize yardım edebilir! Amos için çalışmıyorum! | Open Subtitles | سنكون كالموتى في المياه إن حصل ذلك اموس) يستطيع أن يساعدنا) |
Şef Harrison yolladı bizi, Direktör Amos'un emriyle. | Open Subtitles | الرئيس (هاريسون) أرسلنا إلى هنا ، وفق تعليمات (من المدير (اموس ما الذي تفعلونه هنا ؟ |
Tabii Harrison, Giordino ile beraber çalışmıyorsa ve herhangi bir yüz tanımayı Amos'dan saklamıyorsa. | Open Subtitles | (مالم يكن (هاريسون) يعمل مع (جوردينيو وهو يبعد أي نتائج عن التعرف الوجهي الخاص (بـ (جوردينيو) عن (اموس |