"انتَ تعلم" - Translation from Arabic to Turkish

• biliyorsun

Nasıl hissettiğimi biliyorsun ama Tevrat yargılamayı daima Tanrı'nın yapması gerektiğini söyler.
انتَ تعلم بالفعل كيفَ أشعر لكن التوراة تقول أن الحكم يعودُ للهِ فقط

Bana her zaman güvenebileceğini biliyorsun.
لَحظه. انتَ تعلم بأمكانك أن تثق بي دائماً.

biliyorsun telefonlar çalışmıyor.
انتَ تعلم ان خطوط الهاتف معطلة

Artık peruk taktığımı biliyorsun.
الآن انتَ تعلم انني ارتدي شعرٌ مُستعار

Tabii ki faydası dokundu, bunu biliyorsun.
بالطبع كانت كذلك ، انتَ تعلم ذلك

Ama işimi biliyorsun yanında olamadığım geceler olacak, o yüzden bu gecelerde, bunu dinleyebilir ve sanki yanından hiç gitmemişim gibi hissedebilirsin.
...لكن معَ عملي ، و انتَ تعلم ...ستكونُ هناكَ ليالي حيثُ لا استطيع فيها ، لذا في هذهِ الليالي يمكنكَ أن تستمع إلى هذا

Evli ve çocuklusun, her şeyi biliyorsun.
انتَ متزوج ولديكَ أطفال انتَ تعلم كل شئ

Arapça konuşamadığımı biliyorsun.
انتَ تعلم أنني لا أتحدث العربية

Bu işlerin Zohan'dan sorulduğunu biliyorsun.
و من سيقوم بهذا ؟ انتَ تعلم إنك ستطلُب من (زوهّان)

Nasıl olduğunu biliyorsun.
انتَ تعلم التاريح.

Yani bir cadı olduğunu biliyorsun.
إذاً انتَ تعلم انكَ ساحر

Yani bir cadı olduğunu biliyorsun.
إذن ، انتَ تعلم انكَ ساحر

Cassie'ye, tüm topluluğuna karşı bir saldırı olacağını biliyorsun.
(انتَ تعلم أن هجوماً سيقع على (كاسي وعلى دائرتكَ بكاملها

Benim evimin nerede olduğunu biliyorsun.
انتَ تعلم أينَ هوَ منزلي

Tabii kendi isteğimle işte biliyorsun.
...في بيـ انتَ تعلم ، كما اطلقتَ عليها

Nasıl olduğunu biliyorsun. Max, biliyorsun değil mi?
انتَ تعلم كيفَ يكونُ شعور ذلكَ (ماكس) ،، اليسَ كذلك؟

- biliyorsun, lahana kafanın tekisin!
...انتَ تعلم انكَ رأس ملفوف

Bunu zaten biliyorsun.
انتَ تعلم ذلك