Hekim bile değilsin. Uşaktan başka bir şey değilsin. | Open Subtitles | انتَ لستَ حتى طبيباً نفسياً انتَ لستَ اكثرَ من خادم |
Sen hariç herkesi. Sen o sıradan adamlar gibi değilsin. | Open Subtitles | أيّ شخصٍ سواكَ, انتَ لستَ رجلاً إعتيادياً |
Sen pek de güçlü bir cadı değilsin, değil mi Calvin? | Open Subtitles | انتَ لستَ ساحراً قوياً الستَ كذلك "كالفين"؟ |
Artık ırkının son üyesi değilsin yani. | Open Subtitles | إذن انتَ لستَ الأخيرَ من نوعكَ بعد الآن |
Sen seksi bir pizzacı değilsin. | Open Subtitles | انتَ لستَ رجلَ توصيل بيتزا مثير |
Doğrusu sahtekardan başka bir şey değilsin. | Open Subtitles | الحقيقة هيَ ، انتَ لستَ اكثرَ من محتالٍ |
- Komik biri bile değilsin sen. Komik olmaya mı çalıştın şimdi? | Open Subtitles | انتَ لستَ شخصاً مضحكاً |
Bu sen değilsin... | Open Subtitles | ...انتَ لستَ هكذا ...ليست لديكَ فكرة عن - |
Yalnız değilsin. | Open Subtitles | انتَ لستَ وحيداً |
Sen şövalye değilsin. | Open Subtitles | انتَ لستَ فارساً |
Bu iş için doğru adam değilsin. | Open Subtitles | انتَ لستَ الرجل المناسب للعمل |
Doktor değilsin ki. | Open Subtitles | انتَ لستَ طبيباً |
Sen diğer insanlar gibi değilsin. | Open Subtitles | انتَ لستَ كباقي الرجال |
Görünmez değilsin ki sen. | Open Subtitles | انتَ لستَ غير مرئي |
Biliyorum, değilsin. | Open Subtitles | نعم, بالطبع انتَ لستَ كذلك. |
Sen Prodeman değilsin. | Open Subtitles | (انتَ لستَ (برودمان |
Sen Tommy değilsin. | Open Subtitles | (انتَ لستَ (تومي. |