| Şanslısın, sinirimi kontrol edebiliyorum. | Open Subtitles | انت محظوظا انا جيدة في السيطرة على اعصابي. |
| Burada olmadığı için Şanslısın yoksa kel kafana "Gölge Tekmesi" atardı! | Open Subtitles | انت محظوظا بانه ليس هنا ، لكان سيركل رأسك الاصلع! |
| Şanslısın, hayatını da kaybedebilirdin. | Open Subtitles | أوه , انت محظوظا انها لم تكن حياتك. |
| Onunla birlikte hapiste olmadığın için çok Şanslısın. | Open Subtitles | انت محظوظا لانك لست معه. |
| Aman be. Evlat, Şanslısın. | Open Subtitles | يارجل, انت محظوظا جدا |
| Şanslısın. | Open Subtitles | انت محظوظا. |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 