"انجليزى" - Translation from Arabic to Turkish

    • İngiliz
        
    • İngilizce
        
    • Britanya
        
    • İngilizsin
        
    • İngilizsiniz
        
    Bir dakika, düşüneyim. Evet, bize şekeri uzatan bir İngiliz vardı. Open Subtitles انتظر لحظة, نعم, كان هناك رجل انجليزى ممر لنا السكر .
    Bir İngiliz doktor belki teselli olur. Open Subtitles وجود طبيب انجليزى سيكون فيه تعزية عظيمة.
    Bir Britanyalı subayın idaresinde. Mısır niçin bir İngiliz'i tutmak zorunda kalmış? Open Subtitles ضابط بريطانى يقودهم ، لماذا قامت مصر بتوظيف رجل انجليزى ؟
    Mehdi'ye karşı bir İngiliz'in bile yaşamını harcayamam. Open Subtitles لن أنفق حياة رجل انجليزى واحد فى مواجهة المهدى
    Son beş yılımı Tayland'da İngilizce öğreterek, Avustralya'da sörf yaparak, üç kıtada barlarda çalışarak geçirdim. Open Subtitles قضيت اخر خمس سنوات مدرس انجليزى ب (تايلاند) وكنت اعانى (باستراليا) اخدم فى الحانات فى ثلاث قارات
    Tipik İngiliz tuhaflığı. Mucit bu olmalı. Open Subtitles بالضبط زى انجليزى غريب لابد ان يكون المخترع
    Feribotun barmeni İngiliz vatandaşı Stephan Killian. Open Subtitles ستيفين كيليان .. مواطن انجليزى .. يعمل بارمان على الباخرة
    Ama kremasyon, bir İngiliz centilmeni için olağandışı bir seçim değil mi? Open Subtitles لكن الحرق اختيار ليس معتاد لرجل انجليزى ، أليس كذلك؟
    Ancak İngiliz simsarların ya da Çinli tüccarların gidemediği bir yere hiçbir hastalık da uğrayamaz. Open Subtitles و,مع ذلك,فان مكان لا يستطيع وسيط انجليزى أو تاجر يابانى الذهاب الية هو مكان لا يستطيع مرض دخولة
    İngiliz soyluları tarafından yetiştirilmiş onların konuşma şeklini ve törelerini miras edinmişti. Open Subtitles تَربى بواسطة انجليزى أرستقراطى ورث طريقة حديثه و الأخلاق الجيده
    İngiliz kahvaltı çayı mı, Earl Grey mi, papatya mı? Open Subtitles هل تريدى افطار انجليزى اريل جراى او البابونج؟
    Askeri hastanede tedavi görürken Louis Hyde bir İngiliz memuru vurup kaçmış. Open Subtitles بينما كان يتعافى بالمستشفى الحربى لويس هايد اطلق النيران على ضابط انجليزى وقتله ولاذ بالفرار
    Tabi ya, uzun boylu bir ingiliz Bey siz gittikten hemen sonra geldi ve dedi ki... Open Subtitles بالطبع,لقد كان هناك رجل انجليزى طويل جاء بعد مغادرتكم. وقال...
    Efendim Faysal'ın yanında zaten bir İngiliz var. Open Subtitles ان اميرى فيصل لديه رجل انجليزى بالفعل
    Bay Sykes bir İngiliz diplomatı. Open Subtitles مستر سايكس هو موظف حكومى مدنى انجليزى
    Güzelliklerine bakıyorum. Nefis İngiliz derisi, sağlam ve esnek. Open Subtitles اننى معجبة بهم, جلد انجليزى متين وقوى
    Zeki bir İngiliz beyefendisi şöyle demiş: Open Subtitles حسبما قال حكيم انجليزى ذات مرة
    Bu İngilizce mi? Open Subtitles هل هذا انجليزى
    Hatırlayın, başta bir Britanya subayı vardı. Open Subtitles ولكن دعنى اذكرك بواسطة ظابط خدمة انجليزى
    - Bony centilmen değil. - Arthur, ne biçim bir İngilizsin. Open Subtitles بونابرت ليس رجلا نبيلا يا لك من رجل انجليزى
    Siz İngilizsiniz. İngiltere'ye sadık değil misiniz? Open Subtitles انك رجل انجليزى الست مخلصا لانجلترا؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more