Artık savaş bittiği için, Enzo'yu İtalya'ya geri yollamak istiyorlar. | Open Subtitles | الأن بعد انتهاء الحرب يريدون أن يعيدوا انزو الى ايطاليا |
Şu ana kadar yapılan en ipnemsi cinayetinde,homoseksüel erkek-fahişe katili, ünlü jigolo Enzo Giarraputo'yi öldürdü. | Open Subtitles | في اكثر انواع الشذوذ قاتل الرجال المومسين اللوطي. .الذي قتل الرجل المومس الشهير انزو جيابروتو. |
Ancak şirket derin bir maddi sıkıntıdaydı bu nedenle Ford şirketi satın almayı önerdiğinde Enzo kabul etti. | Open Subtitles | ومع ذلك، وكانت الشركة في صعوبات مالية عميقة، حتى عندما عرضت فورد لشراء العمل بأكمله، افقت انزو. |
Enzo Ferrari ve Ford'un başkanı 2. | Open Subtitles | انزو فيراري و رئيس فورد، هنري فورد الثاني، |
Enzo Ferrari karşılarına yanında yalnızca kasaba avukatıyla oturdu. | Open Subtitles | انزو فيراري جلس قبالة لهم مع مجرد المحامي بلدة المحلي. |
Ama Enzo Ferrari düzlük hızını başka avantajlara takas etmeye gönüllüydü. | Open Subtitles | ولكن كان انزو فيراري على استعداد للتجارة سرعة صريحة لتحقيق مكاسب في مكان آخر. |
Baba, bir kızım var. Kızım, Enzo ile... | Open Subtitles | أيها الأب الروحى لدى ابنة و هى و انزو |
Enzo hızlandırdı ve ona yardım etti. | Open Subtitles | صعدت انزو صعودا وساعدها على الخروج. |
1960'ların başlarında Enzo Ferrari'nin arabaları araba yarışlarının tek hakimiydi. | Open Subtitles | في 1960s في وقت مبكر، السيارات انزو فيراري قضت سباق السيارات الرياضية، |
Enzo Ferrari şirketin yarış departmanının kontrolünü elinde tutmak istiyordu ama bu madde kontrolü Ford'a veriyordu. | Open Subtitles | ترى، انزو فيراري يريد الاحتفاظ بالسيطرة من الجانب رياضة السيارات من عمله، ولكن هذا الشيء بشكل فعال تسليم السيطرة إلى فورد. |
Bunu uzun bir İtalyanca küfür tiradı takip etti ve bittiğinde, Enzo avukatına "Çıkıp bir şeyler yiyelim" dedi. | Open Subtitles | تلا ذلك خطبة عصماء من تعاطي باللغة الإيطالية، وبعد ذلك، قال انزو لمحاميه، "دعنا نذهب وتناول الطعام." |
Buna karşılık, Ferrari yalnızca 3 tane P3 getirdi ama Enzo'nun elinde bir jokeri vardı. | Open Subtitles | وعلى سبيل المقارنة، تحولت فيراري مع مجرد الثلاثي P3S، لكن انزو كان الآس في جعبته - |
Hadi ama Enzo'nun yerinde öğle yemeği. | Open Subtitles | تعال، غداء في انزو. |
Şuradaki! Enzo. İtalyan. | Open Subtitles | انه انزو من ايطاليا. |
Pekala, Enzo bu gece seni bekleyen dişi-john var mı? | Open Subtitles | انزو... ...متى سيذهب معها الليله? |
- Adım Enzo, fırıncı. | Open Subtitles | - انزو الخباز - |
- Ben de onu Enzo'nun yerine götürdüm. - Enzo'nun yerine? | Open Subtitles | - لذا أَخذتُها إلى انزو. |
-Enzo? Enzo'yu öldürmüş. | Open Subtitles | - انزو لقد قتل انزو. |
- Enzo Amca bunu atmış. | Open Subtitles | -لقد كان يتخلص العم (انزو) من هذا . |
- Enzo. | Open Subtitles | - انزو - |