Genellikle gelişigüzel tasarlanmış bir prototip bir başlangıç noktasıdır, ama bu durumda... | Open Subtitles | عادة ما ينفع إنجاز نموذج أصلي نقطة انطلاق, لكن في هذه الحالة |
Bütün bu aynı şeyleri, sohbetimizin başlangıç noktası olarak pornografiyi kullanıp tartışabiliriz. | TED | كل هذه الأشياء التي يمكننا مناقشتها باستخدام الإباحية كنقطة انطلاق لمحادثاتنا. |
Artık adayı kalkış noktası olarak kullanarak birden fazla iş yapıyor. | Open Subtitles | يقوم ببعض العمليات متخذا الجزيرة كنقطة انطلاق |
Fırlat. | Open Subtitles | انطلاق |
Başla dediğinde, ben 5 metre öndeydim. | Open Subtitles | عندما قال "انطلاق" كنت متقدماً بعشر ياردات. |
Sayıların varlığı, bilişsel dünyaya açılan bir sıçrama tahtası sunuyor. | TED | هذه الحيلة الصغيرة لكلمات العد تعطيك نقطة انطلاق في عالم معرفي كامل. |
Bu fırlatma rampası için son bir kaç aydır çalışıyordum. | Open Subtitles | لقد تم العمل على هذه انطلاق في الأشهر القليلة الماضية. |
Elektronik flaş nöronların hep birlikte ateşlenmesine yol açar tıpkı birçok piyano tuşuna aynı anda basmak gibi. | Open Subtitles | "الوميض الضوئي يؤدي إلى انطلاق الخلايا العصبية في آن واحد" "أشبه بالضرب على عدة مفاتيح للبيانو في آن واحد" |
Ama milyarlarca yıllık evrimin sayesinde biyolojik bakteri türleriyle hali hazırda bir başlangıç noktamız olabilir. | TED | لكن بفضل مليارات السنين من التطور قد يكون لدينا بالفعل نقطة انطلاق في الشكل البيولوجي غير المتوقع للبكتيريا. |
Bu, dinozor çeşitlenmesi hipotezini sınamak için harika bir başlangıç noktası sağlıyor. | TED | وهذا يعطينا منصة انطلاق ممتازة للبدء في اختبار فرضيات تنويع الديناصورات. |
Burası uğrak yeriymiş. başlangıç için başka yerimiz yok. | Open Subtitles | إنه صيد مفضل يمكن أن يكون نقطة انطلاق جيدة |
Kanserin başlangıç noktasının yakınındaki hücrelerde kanser daha da ilerlemiştir. | Open Subtitles | الخلايا الموجودة عند نقطة انطلاق السرطان، |
Karakterlerim için bir başlangıç noktası olacaksın ve bazı durumsal sahneler için. | Open Subtitles | مستخدماً إياها كنقطة انطلاق لشخصياتي واختراعاتي الموقفية |
Arabanın kalkış noktasını belirleyebilecek GPS yok. | Open Subtitles | لا جهاز تحديد مواقع لتحديد نقطة انطلاق السياره |
Seyir sistemi tamam. Mesafe hatası. kalkış iptal edildi. | Open Subtitles | ضوء اخضر , انطلاق فاشل الغاء الانطلاق |
AG: kalkış. | TED | آل غور: انطلاق المركبة. |
Fırlat! | Open Subtitles | انطلاق |
Fırlat! | Open Subtitles | انطلاق |
Hazır tamam, Başla! | Open Subtitles | استعداد ، تأهب انطلاق |
Bunun yerine, bu durumu hayatımızdaki iyi yanları ortaya çıkarmak ve daha mutlu yaşamak için bir sıçrama tahtası olarak kullanabiliriz. | TED | على العكس، يمكن أن نستخدمها كنقطة انطلاق لإطلاق أفضل صفاتنا وعيش حياة أكثر سعادة |
fırlatma alanındaki elverişsiz hava şartları yüzünden fırlatma ertelendi. | Open Subtitles | انطلاق المكوك تأخر لأن الطقس غير ملائم فى موقع الانطلاق |
Elektronik flaş nöronların hep birlikte ateşlenmesine yol açar tıpkı birçok piyano... | Open Subtitles | "الوميض الضوئي يؤدي إلى انطلاق الخلايا العصبية في آن واحد" " ... أشبه بالضرب على" |