"انفاسي" - Translation from Arabic to Turkish

    • nefesimi
        
    • nefes
        
    • nefesim
        
    • nefesimin
        
    Tek yapabildiğim, nefesimi tutup, korkudan büzülüp, karmanın beyzbol topu tarafından vurulmayı beklemekti. Open Subtitles كل ما امكنني فعله حبس انفاسي, الارتداد للخلف و انتظار ضربة كرة القاعدة
    Neden sinirlendiğini bana söyle yoksa söyleyene dek nefesimi tutarım. Open Subtitles اتوقع انه مهم اخبرني لماذا انت متضايق او سوف اكتم انفاسي الى ان تفعل
    Üzerime eğildi, nefesimi tuttum ve öldüğümü düşündü. Open Subtitles لقد انحنى فوقي و قمت بحبس انفاسي لكي يظن انني ميتة
    nefes almanızı istiyorum. Söylediğim şey bu. TED أريد ان التقط انفاسي. هذا ما سأقوله لكم.
    Kalbim deli gibi hızlandı. nefesim kesildi... Open Subtitles .دقات قلبي أخذت بالتسارع .التقطت انفاسي بصعوبة
    Sadece nefesimin bile devam etmesine yeteceğini biliyordum. Open Subtitles و قد علمت ان انفاسي فقط كانت كافية ليستمر في حياته
    Ama bakışı, kelimenin tam anlamıyla nefesimi kesti. Open Subtitles ولكن هنالك شيء ما في نظراته حرفياً لقد خطف انفاسي
    Benim son nefesimi aldığında korktuğum gibi, korkmuş. Open Subtitles إنها مرتعبه مثلي أنا عندما أخذت بعيداً أخر انفاسي
    Sanıyorum bu dosyadaki, gerçekten nefesimi kesen tek olay buydu. Open Subtitles كانت هذه اللحضة الاولى في القضية التي فعلا بجد حبست انفاسي
    Yılanın zehri gibi her nefesimi kuşattı. Open Subtitles السم,السم يتغلغل في كل نفس من انفاسي
    nefesimi suyun altında dokuz dakika tutarak şu anda Almanyalı Thomas Siestas'a ait olan dünya rekorunu kırmayı deneyeceğim. Open Subtitles ساحاول ان اكتم انفاسي لتسع دقائق تحت الماء لاكسر الرقم العالمي الذي يحملة "توماس سياتوس" الالماني
    Sen benim nefesimi benden aldın, onu geri istiyorum! Open Subtitles لقد سرقت انفاسي واريد استعادتها
    Aynen, yanındayken nefesimi tutuyorum. Open Subtitles اجل، أنا احبس انفاسي حين أكون بجواره.
    Şimdi, nefesimi tutmam gerekince söyle. Open Subtitles اخبرني متى احبس انفاسي.
    Peki, ben odamda nefesimi tutuyor olacağım. Open Subtitles ساحبس انفاسي في غرفتي منتظراً
    Sensin benim nefesimi dolduran, sensin benim kalp atışım. Open Subtitles "انت تملاء كل انفاسي و دقات قلبي"
    Büyük nefes tutma girişimimden iki gün önce, rekorumu yayınlayacak olan özel televizyon yapımcıları birisinin öylece nefesini tutup neredeyse boğulmasını izlemenin çok sıkıcı olacağına karar verdiler. TED وقبل يومين من محاولة حبس انفاسي للمسابقة منتج برنامجي التلفزيوني الخاص اعتقد أن مشاهدة شخص يحبس أنفاسه فحسب وهو على وشك الغرق قد يكون ممل جدا للتلفزيون
    - Zar zor nefes alıyorum. Open Subtitles ايها المدرب انني بالكاد اللتقط انفاسي الان
    Bana güzelce, uzun uzun bak. Çünkü bu pislik yuvasında aldığım her nefes sonuncu nefesim olabilir. Open Subtitles انظر الي مطولا فقد يكون تنفسي في هذه السيارة المقرفة هو آخر انفاسي
    Geri çekildiğinizi gördüm, nefesim yüzünden mi? Open Subtitles لقد رأيتك ترتد , هل هذا بسبب انفاسي ؟
    Korkak olduğumu ve nefesimin kötü koktuğunu söylemiştin. Open Subtitles قلت انني جبان ورائحت انفاسي كريهه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more