"انفجرت" - Translation from Arabic to Turkish

• patladı
• patlamış
• patlarsa
• patlayan
• patladığında
• patlama
• uçtu
• infilak
• patladığı
• patladığını
• patlar
• patlayıp
• patladım
• patlamıştı
• uçmuş

Ve o noktada, aslında beynimde bir havai fişek patladı.
وفي تلك اللحظة، في الواقع، الألعاب النارية انفجرت في ذهني.

Hayır, benim yaptığım yemekten yedi ve tesadüf eseri, midesi patladı.
لا, لقد كان يأكل طعام صنعته أنا و بالصدفة انفجرت معدته

Kovan patlamış çünkü barutu doldurulan mühimmat ve içine çok fazla barut konulmuş.
انفجرت هذه الرصاصة لأن الذخيرة كانت ممتلئة. و كانت الرصاصة مليئة جدًا بالبارود.

Eğer onlardan biri patlarsa, güvertede delik açılır. Dikkat et.
تبلغ فجوة تحدث إحداها انفجرت إن حذراً كن السفينة، سطح

Sanırım durduk yere patlayan bir monitörden sonra herkes korkar.
ولكنها انفجرت فجأة أي شخص قد تحصل معه حالة ذعر

Milyarlarca yıl önce yıldızlar patladığında... bu dünyadaki her şeye şekil verdiler.
والكواكب قد انفجرت منذ زمن بعيد لتصنع كل شيء في هذا العالم

Benimle oynama, çünkü yanıt istiyorum. Bir nükleer bomba patladı.
لا تعاملينني هكذا ، أريد أجوبة لقد انفجرت قنبلة ننوية

Ama oraya gittiğimde bir araba patladı o da ölmüştü.
وعندما وصلت هناك انفجرت سيارة مفخخة وكان هو قد مات

Çin'de Kral'ın mezarını kazdığım zaman, kanalizasyon patladı ve ben neredeyse ölüyordum.
عندما حفرت قبر الملك في الصين, المجارير السفلية انفجرت و كدت اموت.

Irak'ta sıhhiyedeyken, el yapımı bir bomba patladı, üç kişi öldü.
عندما كنت مسعفًا في العراق انفجرت عبوة ناسفة قتلت ثلاثة أشخاص

Mogadishu'da güzel bir günde, masmavi gökyüzünün altında, bir arabaya yüklenmiş bomba patladı.
ذات يوم جميل بمقديشو، ذو سماء زرقاء لازوردية، انفجرت سيارة مفخّخة.

Dr. Li'nin öldüğü gece, öldüğü açıklandığında Çin sosyal medyası patladı.
في الليلة التي توفي فيها دكتور لي، عندما تم إعلان خبر وفاته، انفجرت وسائل الإعلام الصينية.

Bir yakıt atölyesindeki kazan patlamış 30 yaralı vardı.
غلاية انفجرت في مصنع للوقود وكان عدد الضحايا ثلاثين

Sanki büyükbabamın mirası aileye patlamış... ..ve o küçük fazlalık hücreler,... ..kendilerini herkesin beynine yerleştirmişti.
كما لو كان جدي تراث وقد انفجرت داخل الأسرة، وتلك الخلية إضافية قليلة وقد قدمت نفسها في المخ للجميع.

Bu bomba patlarsa Sayın Başkan, ve bunu durdurmak için elimizden geleni yaptığımıza inanmazsanız, bu ülkemde büyük yankı bulacaktır.
اذا انفجرت هذه القنبلة سيدي الرئيس وانت لا تؤمن اننا نفعل ما بوسعنا لايقافها ايضا ستكون النتائج ثقيلة على بلادى

Herkes yanlışlıkla patlayan bir Amerikan bombası sanacak.
الكل سيعتقد أنها قنبله أمريكيه انفجرت لا إرادياً

Sinagog cemaatine gönderilmek üzere, bir mektup yazdı ve şu mısralarla bitirdi: "Ensem patladığında, farklı bir boyuta geçtim: tamamlanmamış, yarı gezegen, tek gözenekli.
لقد ركب رسالة، موجهة إلى طائفته في الكنيس، والتي ختمها بالأسطر الآتية: عندما انفجرت مؤخرة عنقي، دخلت في بعد آخر: غير متجانس وساطع وراسخ.

Görgü tanıkları 30'lu yaşlarda Ortadoğulu bir adamın arabasını kafenin yanına park ettikten sonra aniden bir patlama olduğunu söylediler.
في متوسط العمر, توجه إلى المقهى و انفجرت السيارة فحسب

Şapkam tam olarak mezar taşının üzerine uçtu.
أعني، انفجرت قبعتي الحق في شاهد القبر لها.

Atlas roketlerinin sekizinden altısı henüz rampadayken infilak etti.
ستة من ثمانية صواريخ أطلس انفجرت على منصاتها

Bu bir yerde başka bir bombanın patladığı anlamına mı geliyor?
هل هذا يعني ان هناك قنبلة اخري انفجرت في مكان ما.

Ama eminim ki bir buçuk saat önce LA yakınlarında bir uçağın patladığını biliyorsunuz.
كما اننى متأكد مثلك تماماً ان هناك طائره انفجرت خارج لوس انجيلوس منذ ساعه و نصف

Gözbebeğinden vurmadıktan sonra birşey olmaz çünkü sonra gözünün tamamı Ölü Yıldız gibi patlar.
ستكون بخير طالما لم يصبك في البؤبؤ وإلا انفجرت العين بأكملها كمحطة ديث ستار الفضائية.

Peki o patlayıp insanların ölümüne neden olan minibüse ne demeli ?
ماذا عن تلك الشحنة التي انفجرت و قتلك هؤلاء الناس ؟

Bir atom bombası gibi patladım.
لقد انفجرت مثل قنبلة ذرية

Dünya gazete başlıklarında Atom Bombası yine patlamıştı.
فيلم إخباري أمريكي انفجرت القنبلة الذرية مجددًا في عناوين العالم الرئيسية

Bir otobüs dolusu insan West End'de havaya uçmuş.
حافة ممتلئة بالناس قد انفجرت فى الطرف الغربى