Neden Daha karmaşık olduğunu anlamak isterseniz biraz ilginç birşeyle başlamama müsaade edin. | TED | وإذا أردت أن تفهم كيف انها أكثر تعقيدا اسمحوا لي أن أبدأ بشئ ما مثير. |
Sınırı geçtikten sonrası çok Daha güzeldir. | Open Subtitles | انها أكثر جمالا على الجانب الآخر من الحدود. |
Bence Daha göz alıcı. | Open Subtitles | انها أكثر بريقا وكافة هذه الأنواع من الاشياء وعلى أية حال |
Pointer Sisters bunu en güzel şekilde ifade ettiler, değil mi? Yavaş elli bir aşığın iyiliklerini söyledikleri zaman. | TED | اعني، الراهبات الرائدات قلن انها أكثر بلاغة، عندما تتلى الصلوات بتأني. |
Çocukken, onu dünyanın en olağanüstü kadını sanıyordum. | Open Subtitles | كطفل كنت اعتقد انها أكثر امرأة غير اعتيادية على الأرض. |
çok Daha karmaşık ve çok Daha kapsamlı. | Open Subtitles | انها أكثر تعقيدا بكثير وانها أكثر انتشارا. |
Şimdi Daha sakin ama neden biz kitaba bakarken sen onunla kalmıyorsun? | Open Subtitles | حتى انها أكثر هدوءا الآن، ولكن لماذا لا شنق معها بينما نحن تذهب للتحقق الكتاب؟ |
Bahsettiğim şey çok Daha başka bir tarz. Bundan piyasada çok var. | Open Subtitles | هذا نمط مختلف عن الذي تحدثت عنه سابقاً انها أكثر من سوق تجارية |
Boşanma sürecinde yaşadıklarınıza bakılırsa, herkesin tahmininden Daha zor olmuştur. | Open Subtitles | مع سـماعي لحكاية طلاقكما أظن انها أكثر حزنا من ما أتخيل أنا |
Hayır.Söyleyebileceğim kadarıyla, kodlamayı senden Daha sıkı kavradığı. | Open Subtitles | انها أكثر قدرة على القيام بالتكويد مما فعلت أنت |
Daha dik ve yüksek. Daha temiz atış yaparım. | Open Subtitles | انها أكثر انحدارا و أرضها مرتفعة سأحصل على إصابة جيدة من هناك |
Eminim ondan Daha fazlasıdır ama işaret ettiğin nokta doğru. | Open Subtitles | انني متاكد انها أكثر من ذلك ولكني فهمت نقطتك |
Hayır, Aguascalientes tarafı Daha iyi, ve Daha güvenli. | Open Subtitles | لا ، أفضل من خلال نيكاكسا انها أكثر أمنا |
Sis düdüğünü kendin duyup, deniz havasını soluduğunda, Daha da güzel olacak. | Open Subtitles | انها أكثر جمالا بالنظر الشخصي عندما تسمعين نفير الضباب و تتنفسين من هواء البحر |
Kız, okulun en fakir öğrencisi, ...10 kişilik bir aile ve bir lokma yiyecekleri yok. | Open Subtitles | انها أكثر فاقة مرت بأحد طلاب مدرستنا عائلتها مكونة من عشرة أفراد وليس لديهم أي طعام ليومهم |
Ben akşamdan kalma olmuyorum. Bu benim en rahatsız edici kalitem. | Open Subtitles | أنا لا أتأثر من شرب الكحول انها أكثر صفاتى إثارةً |
Eğer buna devam edersen,bu oyun çok yakında bitebilir. | Open Subtitles | إذا كنت لا تزال على تحمل, قريبا جدا, انها أكثر من لعبة بالنسبة لك. |