Gümrük mühürü var, ama kalkış tarihine bir göz at. | Open Subtitles | انها حصلت بالفعل ختم الجمارك، ولكن تحقق من تاريخ المغادرة. |
Gevşetip açmak gerektiği için bir tür tırnaklı objektif bağlantısı var. | Open Subtitles | وأنه لا انفك، حتى انها حصلت على نوع من جبل حربة. |
Sallanan, kıvrılıp duran tentakülleri var. | TED | إنهم يصعدوا ويهبطوا. انها حصلت على المجسات المتدلية ، أو شئ من ذاك القبيل. |
Burada bir bilgisayar görüntü sistemi var ve etrafında en çok hareket eden kişiye bakmaya çalışıyor. | TED | انها حصلت على كمبيوتر نظام الرؤية ، وكانت تحاول أن ننظر إلى الناس الذين يتنقلون على الأكثر. |
Bir erkek arkadaşı var ama ilişkilerinin bitmesi an meselesi. | Open Subtitles | حسنا، وقالت انها حصلت على هذا صديقها الآخر، ولكن، حسنا، انها مجرد مسألة وقت، على ما أعتقد. |
Büyük bir burnu var ama... | Open Subtitles | أنها قد تكون. وقالت انها حصلت على أنف كبير جدا. |
Evet, takipçileri var, yani bir şeyleri iyi yapıyor olmalı. | Open Subtitles | نعم، انها حصلت على التالي، لذلك يجب عليها أن تفعل شيئا الحق. |
Kabadır. Fakat harika bir hikayesi var. | Open Subtitles | امرأة الرهيبة، ولكن قالت انها حصلت على قصة كبيرة. |
Ondan bir tane var ve kendisininkiyle karışmış Goa'uld DNA'sına sahip. | Open Subtitles | هناك واحدة فقط انها حصلت على الحمض النووي من الجؤولد الممتزج بها. |
Onunla konuşmana izin verirdim ama ağzında şu... şey var. | Open Subtitles | أود أن تتيح لك التحدث إليها في الوقت الراهن، ولكن انها حصلت على هذا الشيء في فمها. |
Biliyorum, ama her birinin iyi olduğu bir yer var. | Open Subtitles | نعم , أنا أعرف , ولكن كل واحد 'انها حصلت م بقعة كبيرة الحلو. |
Arkadaşımın da bunlardan evde bir tane var. | Open Subtitles | زميلي انها حصلت على واحدة من هذه المنازل. غير انها حصلت على الصوت. |
Etrafta koşturan bir sürü çocuğu var. | Open Subtitles | نعم ، أعني ، انها حصلت ، مثل ،الكثير من الاطفال يركضون. |
Devrede yedek kumandalı fünye var. | Open Subtitles | انها حصلت على جهاز تفجير عن بعد احتياطية في دائرة الانهيار. |
İnternete de koydular, hiç iyi bir okul değil. Rosa Parks Charter okulu var. | Open Subtitles | لقد وضعوا المدرسة على النت ,بأمكانك ان تقريئها الأن, انها حصلت على علامة ضعيفة |
Işığım var. Aynı zamanda gece görüşü de var. | Open Subtitles | نعم، انها حصلت على الضوء، وحصلت عليه الرؤية الليلية، و |
İçinde Kool-Aid, çürümüş meyve, ketçap ve küflü ekmek var. | Open Subtitles | انها حصلت على حلوى, و فواكه قديمه, كاتشب و خبز متعفن |
Ve Christopher üzerinde tuhaf bir takıntısı var. | Open Subtitles | وقالت انها حصلت على هذا الهوس غريب على كريستوفر. |
- Bak, onun da uzmanlık alanları var. | Open Subtitles | نظرة، وقالت انها حصلت مجالات لها الخبرات. |
Denemek için 100 milyon sebebi var. | Open Subtitles | حسنا، وقالت انها حصلت على مئات مليون سبب لمحاولة. |