Hoşlanabileceğini düşündüğüm bir şey. | Open Subtitles | انها مجرد شيء فكرت كنت قد تكون مهتمة في. |
Ben şimdi özel olan bir şey. | Open Subtitles | انها مجرد شيء أقوم به في القطاع الخاص الآن. |
Sadece lojistik bir şey, endileşenecek bir şey yok. | Open Subtitles | انها مجرد شيء اللوجستي و لا شيء بالنسبة لك ما يدعو للقلق. |
Yüksek güvenlikli suçlulara yaptıkları bir şey. | Open Subtitles | انها مجرد شيء يفعلونه مع المجرمين |
Küçük bir şey. | Open Subtitles | 30 بعد الظهر. انها مجرد شيء صغير |
Küçük bir şey, ama öldürücü. | Open Subtitles | ... انها مجرد شيء صغير لكنها قاتلة |
Yalnızca bir panayırdan aldığım bir şey. | Open Subtitles | تعني؟ انها مجرد شيء في معرض |
- Bu sadece üzerime aldığım bir şey. | Open Subtitles | - انها مجرد شيء لقد التقطت على. |
- Rüyamda duyduğum bir şey. | Open Subtitles | انها مجرد شيء سمعت في المنام. |