Acımayacağını söyleyerek sana müthiş bir hediye veriyorum. | Open Subtitles | انها هدية عظيمة اقدمها لك لتعرف انها لا تضر |
Bu Amerikan Domuz Eti Derneği'nden bir hediye. | Open Subtitles | انها هدية من جمعية لحمِ الخنزير الأمريكية |
Bana yardımlarına karşılık, teşekkür namında bir hediye. | Open Subtitles | انها هدية لأعبر فيها عن شكري لكِ لمساعدتي بكل شيء |
Bunu Joong Won'a nişan hediyesi olarak nişanlısının ailesi gönderdi. | Open Subtitles | انها هدية خطوبة لجونغ ون ارسلتها عائلتها |
Bir düğün hediyesi. Ben Giacomo Pulcini ile nişanlıyım. | Open Subtitles | انها هدية الزفاف ِ، أَنا مخطوبة إلى جياكومو بولسيني. |
Aslında bu aynı zamanda benim için de bir hediye sayılır çünkü kuponların yarısı seks ile ilgili. | Open Subtitles | اجل , بطريقة ما انها هدية لى لأن نصف الكوبونات من اجل المُضاجعة |
bir hediye. Artık 1987 yılından kalma o aptal ajandayı taşımak zorunda kalmazsın. | Open Subtitles | انها هدية , حتى لا تعودي تحملي كتاب جدولك المجنون من 1978 |
Nedimelerden birine bir hediye gönderilmiş. | Open Subtitles | انها هدية للعرائس فى يوم زفافهم ستكون نكتة كبيرة فى الليله |
çeviri: samet_419 # bu bir çan şimdi çalamazsın # # bu bir şarkı şimdi söyleyemezsin # # bu bir hediye asla geri alamazsın # # en iyisi şimdilik... # # ...evlenene kadar bekleyin # | Open Subtitles | ♪ أنه جرس لا يمكن الأ تقرعه ♪ ♪ إنها أغنية لا يمكن ألا تغنيها ♪ ♪ انها هدية لا يمكنك استردادها ♪ |
Bayım, o Japon İmparatorundan, başkanınıza bir hediye. | Open Subtitles | سيدي انها هدية من المبراطور الي الرئيس |
Bu bir hediye olacak. Bir iyiliğe nasıl karşılık verilir bilirim. | Open Subtitles | انها هدية منى فأنا أعرف كيف أرد الجميل |
- Size parasını veremem. - Bu bir hediye. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع دفع ثمنه انها هدية |
Tatlım, aslında demek istediği, bunun güzel bir hediye olduğu, ama belki de bir erkek arkadaşın vereceği türde bir hediye olmadığı. | Open Subtitles | ماذا يقصد بهذا ؟ ...بينما انها هدية لطيفة جدا ربما انها ليس شئ... |
Muhtemelen Sekhmet için bir hediye. | Open Subtitles | من المحتمل انها هدية إلى سخمت. |
Charli'den bir hediye. Whitehall, ortağım. | Open Subtitles | انها هدية من تشارلي وايت هول , ياشريكي |
İçinde ailenin hediyesi ve düğün hazırlıkları için verdiğin para var. | Open Subtitles | انها هدية والديك والاموال التىاعطيتها لإعداد الزفاف |
Doğum günü hediyesi, ancak, senin doğum günün için değil. | Open Subtitles | انها هدية عيد ميلاد لك ولكنها ليست لعيد ميلادك |
Doğum günü hediyesi, ancak senin doğum günün için değil. | Open Subtitles | انها هدية عيد ميلاد لك ولكنها ليست لعيد ميلادك |
Babam verdi. Doğum günü hediyesi. Bir Rolex Oyster Perpetual Sea-Dweller 4000. | Open Subtitles | من والدي انها هدية عيد ميلادي نوعية رولكس4000 |
Al bakalım. Sevgili annenden bir sevgililer günü hediyesi. | Open Subtitles | تفضلي , انها هدية عيد الحب من أمك الحبيبة |
Korsak ve Frost'tan geçmiş olsun hediyesi. | Open Subtitles | انها هدية من كورساك و فروست يتمنون الشفاء العاجل |