"انهما" - Translation from Arabic to Turkish

    • Onlar
        
    • İkisi
        
    • bunlar
        
    • olduklarını
        
    • olmalılar
        
    Hey Mike, Onlar, suratımın ortasına tükürüyorlar! Tüm bunlar, Miami'deki o yahudi tarafından desteklendikleri için oluyor! Biliyorum. Open Subtitles يا مايك, انهما يبصقان فى وجهى و كل ذلك بسبب ذلك اليهودى فى ميامى الذى يساندهما
    Eminim babamın bana söylediklerini, Onlar da sana söylüyorlardır. Open Subtitles وأنا واثق انهما يسديانك الناصئح عينها التي يسديني إيها أبي
    Kimse böyle birşey olmasını istemiyor. Onlar yaşlı insanlar. Open Subtitles لا أحد يريد لذلك أن يحدث حقاً انهما كبار السن.
    Aslına bakarsan, şu ikisi bana 18'den büyük olduklarını söylediler. Open Subtitles لكي اكون منصفا هاتين اخبرتاني انهما فوق الثمانية عشرة سنة
    Bu demek oluyor ki senin ailen olduklarını düşündüğün kişiler degil. Open Subtitles يعني أن أبويك لم يكونا مثل ما كنت تظنين انهما فعلاً
    Ben... - Sanırım Onlar öldü. - Bunu duymak istemiyorum. Open Subtitles اعتقد انهما ماتا - لا اريد ان اسمع هذا -
    Onlar son günlerde aklımdan çıkmıyor. Open Subtitles انهما يخطران على بالي كثيرا في الاونة الاخيرة.
    Onlar bir sosyal hizmetler görevlisi ile konuşuyorlar. Open Subtitles انهما يتحدثان إلى موظف الخدمة الاجتماعية
    Onlar benim torunlarım. Çatıyı kafama yıksalar bile umurumda olmaz. Open Subtitles انهما حفيداي لا أهتم لو أنهما اقتلعا السقف
    Onlar..onu seviyor, ve buradalar, ve o onlarla eve gitmek istiyor. Open Subtitles انهما , انهما يحبانها و هما هنا و هي تريد العودة إلى المنزل
    Onlar ters orantılı gibi. Biri zayıf olurken diğeri kızgın oluyor. Open Subtitles انهما كرسوم متعاكسة.احدهما يزداد ضعفا والآخر يزداد غضبا
    Şey Onlar uğursuz değiller. Open Subtitles حسناً, انهما ليستا شريرتان أعني, نهم لقد صعقتاني
    Robbie, bunlar Jas ve Georgia. Onlar da Ridgley'ye gidiyormuş. Robbie, bunlar Jas ve Georgia. Open Subtitles روبي, هاتان جاس وجورجيا انهما يرتادان مدرسة ريدلي ايضا
    Aman Tanrım, işte Onlar! Bizi öldürmeye çalışan polisler. Open Subtitles يا الهي انهما الشرطيان اللذان حاولا قتلنا
    - Çok benziyorlar. - Öyle. İkisi de-- Open Subtitles انهما متشابهتان جدا لقد قلتها ، لا يمكن أن يكون هناك اثنتان
    - Neden? Dükkandaki son iki hindinin ikisi de ayırtıldı. Open Subtitles , آخر ديكين روميين في المتجر انهما محجوزان
    Sanki bu ikisi yalnızca tecavüz ve cinayete takıntılı değil gibi. Open Subtitles يبدو انهما ليسا مهووسين بالقتل و الاغتصاب فقط
    Aynı anda iktidarsız ve frijit olabiliyormuş Normalde bunlar çalışmaz. Open Subtitles من الممكن أن يكون عاجز جنسيا وفاتر في نفس الوقت. في العده انهما لا يعملان
    Ekranda kim olduğum ve gerçekte kim olduğum bunlar kesinlikle bambaşka karakterler. Open Subtitles ماذا اكون على الشاشة وماذا اكون في الحقيقة ؟ انهما شخصان مختلفان تماما تغييرا للموضوع
    FBI buraya geldiğine göre çok kötü bir şey yapmış olmalılar. Open Subtitles لا بد انهما فعلا شيئا سيئا للغاية ليجلبا الأف بي اي الى هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more