Bu soygunları benim yaptığımı düşünüyorlar, değil mi? | Open Subtitles | انهم يعتقدون انى مسئول عن هذه السرقات , أليس كذلك ؟ |
Sanki kutsal bir hakla istedikleri herşeyi alabilirlermiş gibi düşünüyorlar. | Open Subtitles | انهم يعتقدون أن بامكانهم أن ينالوا كل شيء و ان هذا من حقهم |
- İncinmişler. Hoşlanmadığını düşünüyorlar. | Open Subtitles | الصبية مستاءون، انهم يعتقدون انك لا تحبهم |
Evet. Artık onların dostu olduğunu sanıyorlar, intikamını alman için mükemmel bir fırsat. | Open Subtitles | صحيح ،وبما انهم يعتقدون انك صديقتهم فهوالوقت المناسب للتنتقمي منهم |
Sonsuz yaşamın ölülerin iç organlarında bulunduğuna inanıyorlar. | Open Subtitles | انهم يعتقدون قوة الحياة الأبدية وقد وجدت في الأعضاء الداخلية من بين الأموات. |
Seninle her fırsatta aşk yaptığımızı düşünüyorlar. | Open Subtitles | اكنت تعرفين انهم يعتقدون اننا نمارس الحب طول الوقت؟ |
Birisin odasına girip ve zehri uyku ilacının içine koyduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | انهم يعتقدون أن احداً ما دخل إلى غرفتها و وضع السم بدل المنوم |
Tersini düşünüyorlar. | Open Subtitles | انهم يعتقدون انك تفعل ويعتقدوا أنه يجب أن يُطلق عليك النار |
Neuville'den nasıl gelecek peki? Hava operasyonundaki isabetsiz inişlerden biridir diye düşünüyorlar. | Open Subtitles | انهم يعتقدون أنه أحد الذين فقدوا فى الأسقاط الجوى الفاشل |
Meme filmi çekildi ve küçük olduğunu düşünüyorlar, bu iyi bir şey. | Open Subtitles | مجرد أن هناك خلايا السرطان وكان لي الماموجرام. انهم يعتقدون أنها صغيرة، وهي علامة جيدة. |
Onlar herhalde uyurken saldıracağımızı düşünüyorlar. | Open Subtitles | انهم يعتقدون اننا سنهاجمهم لو ناموا فى نفس الوقت |
Kendilerinin daha iyi olduğunu düşünüyorlar, çünkü onlar savaşçı. | Open Subtitles | انهم يعتقدون أنهم أفضل منا لانهم مهيئون للقتال |
Bebekle ilgili bir sorun olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | .انهم يعتقدون انه توجد مشكلة بخصوص الطفل |
Bombayı imha edip alarmı devre dışı bırakabileceklerini düşünüyorlar. | Open Subtitles | انهم يعتقدون انهم يستطيعون نزع الفتيل ومراوغة الانذار |
Peter'ın, yargıç üzerinde etkisi olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | انهم يعتقدون ان بيتر لديه القاضي في جيبه |
İşinizin, sahte kimlik satmak için bir tezgâh olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | انهم يعتقدون انك تعمل كواجهه لبيع الهويات المسروقة |
Onları yine çıldırttığımı sanıyorlar. | Open Subtitles | انهم يعتقدون اننى اشتمهم بالاصبع مرة اخرى |
Bir avuç evsiz uyuşturucu müptelası olduğumuzu sanıyorlar. | Open Subtitles | انهم يعتقدون اننا حفنة من مدمني بلا ماوى. |
Yani, gerçekten onlara değer verdiğini sanıyorlar. | Open Subtitles | حسنا، انهم يعتقدون فعلا أن كنت تعطي يمارس الجنس مع عنهم. |
Artık bu finali alabileceklerine gerçekten inanıyorlar. | Open Subtitles | البرنابيو يهتز انهم يعتقدون انه بامكانهم الفوز باللقاء الان |
- Rızası dışında tutulduğuna inanıyorlar ve güvenli bir şekilde dönmesi için yalvarıyorlar. | Open Subtitles | انهم يعتقدون أنها حُبست ضد إرادتها وينشدون عودتها سالمة |