Her biri farklı noktalarda bulunan farklı görgü tanıklarının olması gibi. | Open Subtitles | انه بمثابة ان يكون لديك عدة شهود عيان و كل واحد لديه وجهة نظر |
Oompa Loompa'ların olmadığı Willy Wonka gibi. | Open Subtitles | انه بمثابة بيت الشوكولاته لويلي وانكا ولكنه اكثر واقعيه |
Kardeşim gibi. | Open Subtitles | و انه بمثابة شقيقة. |
Onun için bir baba gibi. | Open Subtitles | انه بمثابة اب له. |
Bu test gibi bir şey. | Open Subtitles | انه بمثابة اختبار |
Claire'ın öldüğü şekilde birisi önünde öldüğünde tüm dünyan aniden belirginleşmiş gibi oluyor. | Open Subtitles | عندما يموت شخصاً امامك (بنفس طريقة موت (كلير انه بمثابة العالم اجمع اصبح بشكل واضح امامك |
Aynen, Dr. Sayko gibi. | Open Subtitles | -اجل انه بمثابة ( الطبيب المجنون ) |
O benim kardeşim gibi. | Open Subtitles | انه بمثابة اخي |