"انه جيد" - Translation from Arabic to Turkish

• çok iyi
• iyi olduğunu
• O iyi
• Güzel
• iyidir
• iyi gelir
• Bu iyi
• Sorun değil
• Oldukça iyi

Bu konuda çok iyi olduğuna katılıyorum ama çok havalanıyor.
اوافقك انه جيد فى هذه الامور لكنه يصبح متسلط جدًا

İyi olduğunu bu kadar bildiğimiz bir şeyden nasıl vazgeçiyoruz anlamıyorum.
أنا فقط لا أتخيل أن نتخلى عن شئ نحن نعرف انه جيد

O iyi biri.
انه جيد انها رائعه

Gerçekten bir maziniz varmış gibi hissetmeye başlıyorum. Bu Güzel.
لقد بدأت أحس يا رفاق أن لكم تاريخ انه جيد

Guido Notari. Evet. Çok iyidir yayında hiç gülmez.
جيدو لوتارى ، انه جيد جدا إنه لا يجهش بالضحك

Oldu o zaman. Sırtıma da iyi gelir.
حسناً, إذاً, في الحقيقة انه جيد لظهري

Bunu kaybetme. Bu iyi bir çare.
ابقه على هذه الطريقة انه جيد على الطريقة اللتي هو بها

Sadece, aniden oldu. - Hayır. Sorun değil.
لا , انه جيد كنت دائما اريد ان اعرف كيف سيشعرني

Keşke daha fazlası olsaydı. Bu gerçekten çok iyi.
كنت اتمنى ان يوجد المزيد, انه جيد جدا حقا

Şirin Eddie, onu birkaç gün sonra aradığında, Eddie'ye çok iyi biri olduğumu anlattı.
الرجل اللطيف تفقد ذلك وقال انه جيد قال أني لص جيد

İyi olduğunu ve seni sevdiğini biliyorum. Ama seni görmemi istemediğini söyledi.
اعرف انه جيد وانه يحبك لكنه طلب منى ان لا اراك

Pekala, buna alışmış olabilir, ama bunda düşündüğü kadar iyi olduğunu sanmıyorum.
حسناً ، لربما قد إعتاد على ذلك ولكنني لست متأكداً من انه جيد في ذلك كما هو يعتقد

O iyi, çok iyi öğretmişsin.
انه جيد - لقد تم تعليمه بصوره جيده.

- İşte böyle, Burlsworth. - O iyi.
ـ بيرلسورث ـ انه جيد

Ayrıca, yol boyunca bir arkadaşa sahip olmak Güzel oluyor.
بالأضافة , انه جيد ان تحصل على رفقة اثناء الرحلة

Satılır, özellikle bu çerçevede. Güzel görünüyor.
انها ستباع , خاصة بهذا الاطار , انه جيد جدا

- Evet, rakamlarla arası çok iyidir. - Başarılı bir iş adamı mı?
انه جيد جداً في الرسومات - رجل أعمال ناجح جداً؟

Sadece oyun oynuyorduk, ve beraber "alfabe şarkısı" oynuyorduk ki o bu oyunda epey iyidir.
أنا كنت فقط ألعبُ معه وكنا نغنى معا الحروف الابجدية انه جيد فيها F و Bلكنه حذف حرفي

Safranlı süt, soğuk algınlığına iyi gelir.
هذا حليب مع كركم . انه جيد للبرد

Bütün psikolojik sorunlara iyi gelir.
انه جيد لحل جميع المشاكل النفسيه

Yani milyonlarca insan bir şeyi beğenince Bu iyi bir şey mi oluyor?
اذا عندما ملايين الناس يحبون شيئا هل هذا يعني انه جيد ؟

-Sorun yok ya, Sorun değil. -Şunu izle sen.
لا , انه جيد , انه جيد انظري إلى هذه التفاهه

Yine de, bir arkadaşının Macar silahıyla vurması, tehlikeyi haber vermesi için Oldukça iyi.
مع ذلك، انه جيد للتذكير بمخاطر ضرب زملائك بقوة باسلحة هنكارية