"انه دائماً" - Translation from Arabic to Turkish

    • Her zaman
        
    • hep
        
    Az önce katil Her zaman şüphelenmediğin kişi çıkar dedin. Open Subtitles لقد قلتِ للتو انه دائماً ما يكون الشخص الذى لا تشك فيه
    Çok kabaca. Her zaman yapar böyle. Open Subtitles هذا ليس شيء لطيف منه انه دائماً يفعل ذلك
    Kızların Her zaman onların yanında olacağımı bilirler. Open Subtitles بناتي يعلمن انه دائماً سأكون هنا من أجلهم
    Çünkü bu hep başımı derde sokmuştur. Yani söylediğimde. Open Subtitles لأنه يبدو انه دائماً يضعني بمشاكل عندما اقوله
    Gözünüzün önünde olmasına rağmen göremeseniz bile hep oradadır. Open Subtitles انه دائماً هناك, حتي لو لم تستطع رؤيته حتي لو كان أمامك
    Her zaman Neferu'nun mezarını buralarda bir yerde olduğunu söylerdi. Open Subtitles انه دائماً ما اصر على ان قبر نيفرو في مكان ما هنا
    Her zaman doğru zamanda doğru hedefi bulmanın bir yolu olduğunu söylerdi. Open Subtitles ... قال انه دائماً هناكَ وسيلة لنجد الهدف المناسب في الوقت المناسب
    Gizli tutulan yerlere girmek Her zaman hoşuma gitmiştir. Open Subtitles انه دائماً من الجميل أن يبقي شخص المكان مرمز
    Her zaman güçlü cinsel dürtüsü vardı. Open Subtitles انه دائماً ما يعاني من مشاكل جنسية قوية.
    Her zaman savunmasız bir kurbanmış gibi davranıyordu. Open Subtitles أجل، أعتقد... انه دائماً يتصرف... وكأنه هو الضحية.
    Senin için burada Her zaman yer var. Open Subtitles أنتِ تعلمين انه دائماً هناك مكان لكِ
    Cevabı belli olan soru! Her zaman şampanya zamanıdır. Open Subtitles سؤال ساذج, انه دائماً الوقت للشمبانيا
    Her zaman benim yanımda olduğunu söylüyor. Open Subtitles هو دائماً معي, انه دائماً يقول هذا
    Oyunlarda Her zaman iyi olmuştur. Open Subtitles انه دائماً جيد في الالعاب
    Sıradan, gerçek Amerikalılarla tanışmak Her zaman bir zevktir. Open Subtitles انه دائماً من السرور,أن ألتقي بمنتظمين أمريكيون حقيقيون أحب الهامر (راش)
    Her zaman öyledir. Open Subtitles انه دائماً كذلك
    Sesini duymak, Her zaman güzeldir. Open Subtitles انه دائماً وقت جيد لسماع صوتك
    Çocuk hep yanında. Open Subtitles لذا، كما ترين، انه دائماً مع طفلة.
    hep aynı adamla bahis oynar. Harry Wax. Open Subtitles انه دائماً ما يقوم بالرهانات مع الرجل نفسه " هاري واكس "
    hep kıçımı öpüyor, bana kahve falan getiriyor. Open Subtitles انه دائماً يرجوني ان يعطيني القهوه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more